mutluluk

[İng. happiness ] [Alm. Glück ] [Fr. bonheur ] [Es. Yun. eudaimonia ] [Es. T. saadet

Yunan felsefesinde başta Demokritos, Platon ve Aristoteles tarafından insanın ahlaki yaşam ideali olarak kullanılan kavram. Ahlak felsefesinin temel bir kavramı oluşu, sayılan filozoflardan kalan metinler aracılığıyladır ve kavramın Antik Yunan’daki kökenine bakıldığında karşımıza ‘eudaimonia’ çıkar ki söz konusu dönemin ahlak üzerine kavramsallaştırılması ‘eudaimonism’ şeklindedir.

Eudaimonia’nın etimolojisi ve “mutluluk” olarak karşılanması. Günümüze aktarılması çok da kolay olmayan ve çeşitli tartışmalara yol açan eudaimonia’nın etimolojisi için Carson şöyle söylemektedir: “Eudaimonia, Grekçe iyi anlamına gelen ‘eu’ öneki ve ruh anlamına gelen ‘daimon’ kavramlarının bir terkibidir ve bu şekilde ‘iyi yaşamak’, ‘iyi gitmek’ gibi karşılıklar önerilebilir. Fakat terim Antik Yunanın felsefi bağlamı içerisinde anlaşılacaksa mutluluk terimiyle karşılamakta bir konsensüs vardır” İddia edilen bu konsensüse muhalif düşünürler de vardır. Örneğin, J. O. Urmson daha iyi bir karşılık bulunamadığından, A. MacIntyre Aristoteles’in kullanımından, D. Ross (2002:223) kavramın hazzı çağrıştırıp Aristotelesçi etkinlik nüansının gözden kaçırılmasından dolayı mutluluk (happiness) olarak çevirilmesine karşı çıkarlar. Türkçe açısından düşünüldüğünde, eudaimonia terimine karşılık kullanılan mutluluk sözcüğü, Aristoteles’in vermek istediği anlama daha yakın gibi durmaktadır. Kavramın kendisinden türemiş olduğu ‘mut’ kökü Türkçe sözlükteki etimolojisine göre, “bütün özlemlerin eksiksiz ve sürekli olarak yerine gelmesinden duyulan kıvanç, kut, saadet” anlamlarına gelir ve bu durumun yaşanması ise ‘mutluluk’ veya ‘saadet’ olarak adlandırılır.

Aristoteles’in mutluluk tanımı. Mutluluk genel bir kavramdır ve bu genellik, doğrudan ahlak ile bir bağlantı kurulma çabası içerisine girildiği zaman, ahlakın asli taşıyıcısı olan eylemler ve onların nasıl olmaları gerektiği konusunda çok fazla fikir ileri sürülmesine izin vermez. Kavramı aktüel hale getiren Aristoteles bağlamında bir özelleştirme mümkündür ve bu özelleştirme kavramın ilişkili olduğu diğer kavramlar kümesine müracaat edilmek suretiyle gerçekleştirilebilir.

Mutluluk öncelikle hayatın amacı olarak karşımıza çıkar. Bu yönüyle mutluluk bir telos’tur.Aristoteles, Nikomakhos’a Etik’de “Tek tek her insanın ve ortak olarak bütün insanların, seçtikleri ve kaçındıkları şeyleri belirleyen belli bir amaca yöneldikleri söylenebilir. Bu amaç, kısaca özetlersek, mutluluk ve onu oluşturan şeylerdir” der..  Söz konusu telosa ulaşma tek bir eylemle gerçekleşebilecek bir durum değildir, hayatın bütünlüğünde ve bütününde söz konusu olacaktır.  Bu gerçekleşme ise ruhta mümkündür. Kavramın ilk göründüğü yazılı metinler olan Demokritos’tan kalan fragmanlarda bu yöne dikkat çekilir: “Mutluluk, ruhsal bir yetidir ve mutsuzluk gibi ruhun bir özelliğidir” (fragman 170) ve “mutluluk koyun sürüsünde veya altında bulunmaz. Ruh, iyi ve kötü özellik / istidatların (genius) ikamet yeridir” (fragman 171). Böylece Yunan geleneği Demokritos’tan başlayarak mutluluktan bedensel olan hazları değil, ruhun iyi durumda bulunmasını anlar.

Aristoteles yine Nikomakhos’a Etik kitabında, mutluluğun tanımını ruh ve erdemle ilişkisi açısından da ortaya koyar. Buna göre, mutluluk, “ruhun erdeme uygun etkinlikleri” sonucu meydana gelir. Yani mutluluğun içeriği erdemler aracılığıyla doldurulur ve mutluluk, erdemli etkinliklerde bulunularak gerçekleştirilen bir tür yaşam biçimidir.

Mutluluk, bir şeyden dolayı değil, bizatihi kendisi amaç olan iyidir.  Aristoteles kitabının bir başka paragrafında ise‘kendisi amaç olan iyi’yi şu şekilde ifade eder: “Yapılanlarda kendisi için istediğimiz, başka şeyleri de onun için istediğimiz bir amaç varsa ve her şeyi bir başka şey için tercih etmiyorsak bunun iyi ve en iyi olacağı açıktır”. Bir şeyin bir başka şey için araç olması sonsuza kadar geri götürülemez ki Aristoteles için iyi’nin nihai amacı eudaimonia’dır. Bu kavram Aristotelesçi kullanımda bütün bir yaşamın ideali olan kavramdır. Mutluluğun iyi, erdem ve ruh ile olan ilişkisi içsel bileşenlerini meydana getirir. Dışsal bileşenler de şu şekildedir: “Soylu bir doğum, çok sayıda arkadaş, iyi arkadaşlar, varlık, iyi çocuklar, çok sayıda çocuk, mutlu bir yaşlılık, aynı zamanda da ün, onur, iyi talih ve erdemle birlikte sağlık, güzellik, güç, boy-bos, atletik güç gibi bedence üstünlükler. (…) Dahası, onun, yaşamını gerçekten güvenli kılabilmesi için kaynaklara ve şansa sahip olması gerektiğini de düşünürüz” (Aristoteles, 1997a:48-49; 1360b).

KAYNAKÇA

Carson, Scot. “Eudaimonia”.  Encyclopedia of Philosophy. Editor in Chief: Donald M. Borchert. New York: The Μac Millan Company, Volume: 10, Second Edition, 2006.

Urmson, James Opie. Aristotle’s Ethics. Oxford: Blackwell Publishers, 2001.

Ross, David. Aristoteles. Çeviren Ahmet Arslan vd. İstanbul: Kabalcı Yayınları, 2002.

Macintyre, Alasdair. Erdem Peşinde, Ahlak Teorisi Üzerine Bir Çalışma. Çeviren Muttalip Özcan. İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 2001.

Akalın, Şükrü Haluk vd. Türkçe Sözlük, Ankara: TDK Yayınları, 10. Baskı, 2005.

Aristoteles. Retorik, Çeviren Mehmet H. Doğan. İstanbul: YKY Yayınları, 1997a.

Aristoteles. Nikomakhos’a Etik, Çeviren Saffet Babür, Ankara: Ayraç Yayınları, 1997b.

Freeman, Kathleen. Ancilla to the Presocratic Philosophers, Oxford: Basil Blackwell, 1952.

Çötok, Tufan. “Aristoteles Ahlakının Kurucu Erdemi Olarak Phronesis” Danışman: Prof. Dr. Hakan POYRAZ. Yayınlanmamış Doktora Tezi, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2011.

Yazar : Tufan ÇÖTOK (Sakarya Üniversitesi)