adalet

[Alm. Gerechtigkeit] [Fr., İng. justice] [Yun. dikaiosyne] [Lat. iustitia]

Doğrunun, hakkın korunması; doğru olmanın özbelirtisi. 

1- Platon ve Aristoteles'ten beri, herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme demek olan bir anaerdem (doğruluk). 

2- (Daha dar, biçimsel anlamda) Doğru olarak kabul edilmiş olanda uzlaşma. Herkesin hakkının yasalarla tanınmış olması. 
3- (En dar anlamda) Yargıcın niteliği olarak, yürürlükte olan hukuk yasalarının kesin bir uygulanması. Ancak bu uygulama, insan yaşamındaki durumların ve ilişkilerin sonsuz çeşitliliği ve karmaşıklığı içinde, çok kesin ve en yüksek adalet olarak görülmek istenirse, en büyük adaletsizliğe de dönüşebilir; bu yüzden ölçülü sağduyuyla tamamlanmak zorundadır.

Yazar : Yazılıyor...Eylem YOLSAL MURTEZA (Kırklareli Üniversite