Albertus Magnus

Albertus Magnus

Derin ve çok geniş kapsamlı bilgisiyle, Ortaçağda kendisine Doktor Universalis unvanı verilmiş olan 13. yüzyıl düşünürü.

Zamanının hemen her alandaki tüm bilgilerini serimleyip yorumlayışıyla ün kazanmış olan Büyük Albertus, inanç ve vahiy yoluyla kazanılan bilgiyle, felsefe ve bilim aracılığıyla kazanılan bilgiyi birbirinden ayırır ve bu ikisinin birbirine karşıt olmadığını söyleyerek, inanç için bir hakikat, akıl için de ona çelişik bir hakikat bulunmadığını iddia etmiştir.

Başka bir deyişle, Tanrı'yı ilk varlık olarak ele alan metafizikte, filozofun, ışığı kendisine ilk ilkeleri gösteren aklı kullandığını, buna karşın Tanrı'yı vahiy yoluyla bilinen varlık olarak ele alan teolojide inancın doğaüstü ışığına dayanıldığını öne süren Büyük Albertus, metafizik ve teoloji arasında kesinlikle bir karşıtlık bulunmadığını, birinin çoğunluk diğerini tamamladığını söylemiştir.

Felsefesinde Aristotelesçi öğelerle Yeni Platoncu öğelerin bir sentezini yapan Albertus, örneğin Tanrının varoluşunu kanıtlarken, Aristoteles'in hareketten yola çıkan kanıtını kullanmıştır. Ona göre, Tanrı ilk ilke olup, varoluşunu, başka bir şeyden değil de, salt kendisinden alır. Özü varoluşunu içeren Tanrı'da, madde, olumsallık ve potansiyaliteden iz yoktur. Dünyaya aşkın olan Tanrı'da, Büyük Albertus'a göre, Özneyle nesne ayırımı da söz konusu değildir.

Yazar : YAZARINI BEKLEYEN MADDE....