birey

[Tr. Alt. fert ]  [Alm. Individuum ] [Fr. individu ] [İng. individual ] [Lat. individuum > Es. Yun. (bölünmez) anlamındaki atomon/ ἄτομον kelimesinden çeviri yolu ile] [Es. T. biregü  (bir kişi, birisi) kelimesinden ] [Ar. ferd / فرد ]

Etimolojisi ve genel anlamı. Birey sözcüğünün kökeni Eski Türkçe bir kişi, birisi anlamına gelen biregü sözcüğüdür. Sözcük kökünde yer alan “bir” sözcüğü sayı olarak bir ve aynı zamanda bütün olmaya karşılık gelir. Bu kökten türeyen birey sözcüğü de bölünemeyen anlamını taşır. Bölünme durumunda o şeyi o şey yapan niteliğin kaybı söz konusudur. Birey mantıkta da tek varlığı gösterir. Bu bakımdan birey kavramının kökeni Yunanca bölünmez şey anlamındaki atomon’dur. Birey en yaygın bilinen anlamıyla toplumu oluşturan fertlerin her biridir. Kavramın bu anlamı sözcük kökünün çağrışımlarını içerir. Birey kendine özgü bir karakteri olan bağımsız insandır.

Tarihsel Gelişimi. Birey kavramı ilk olarak Antik Yunan’da kullanılmıştır. Fakat Atina demokrasisinin bireyleri yani oy kullanma hakkına sahip olanlar özgür erkeklerdir. Kadınlar, köleler ve yabancılar birey olarak kabul edilmezler. Sonraki dönemlerde ve Orta Çağ’da, feodalizm örneğinde görüldüğü gibi eşitsizlik sürmüştür. Kölelik kurumunun varlığı ve kadınların ikincil konumda olması, insanların birey olmak bakımından eşitlenmemiş oluşunun yansımasıdır.

Birey kavramının günümüzdeki anlamına kavuşmasının, ayrım yapılmaksızın insanların birey olarak kabul edilmesinin zemini modernizmle birlikte hazırlanmıştır. Söz konusu eşitsizliğe ilk güçlü eleştiri John Locke’tan gelir. Fransız İhtilali ve Aydınlanma düşüncesinin de etkisiyle yeni bir birey anlayışı gelişir. Voltaire, Montesquieu, Jean-Jacques Rousseau gibi düşünürlerin katkısıyla birey, devlet karşısındaki zayıf konumundan devletin bireyin kendisi için var olduğu ve değerli kabul edildiği bir konuma yerleşir. Artık devlet meşruiyetini bireyin korunmasına ve refahına yönelik teminatlarından alacaktır. Böylelikle bireyin temel hak ve özgürlükleri gelişir. Toplum eşit oy hakkına sahip, hakları korunan bireylerden oluşur. Birey günümüzde de politik ve ekonomik bir varlık olarak sistemin en çok çözümlenen ve tartışılan kavramlarından biridir.

Eleştiriler. Birey bir yönüyle önemli ve etkin görülen, değerli bulunan bir varlıkken çağdaş dönemde başka bir bakımdan etkisiz ve sıradan olduğu iddiasıyla eleştirilir. Burada eleştirilen, modern bireydir. Frankfurt Okulu üyeleri, özellikle Erich Fromm ve Theodor Adorno modern bireyi çözümleyerek bu bireyin birey olma niteliğini yitirmiş olduğunu ileri sürer. Adorno’ya göre modern birey kültür endüstrisi’nin ürettiği standartlaşmış ve sahte bir bireydir. Fromm da Özgürlükten Kaçış adlı eserinde birey olmanın zorluklarından söz ederek modern toplumda bireylerin bu zorluklardan kaçmak için birey olma kimliklerini terk ettiklerini iddia eder. Birey kavramının etkinlik, edilginlik, rol ve beklentiler üzerinden tartışılması güncelliğini korumaktadır.

KAYNAKÇA

Adorno, Theodor W. Minima Moralia, Çeviren Orhan Koçak, İstanbul: Metis Yayınları, 2021.

Fromm, Erich. Özgürlükten Kaçış, Çeviren Şemsa Yeğin, İstanbul: Payel Yayınevi, 2008.

Horkheimer, Max ve Adorno, Theodor W. Aydınlanmanın Diyalektiği, Çeviren Nihat Ülner. İstanbul: Kabalcı Yayınları, 2010.

Nişanyan, Sevan. Sözlerin Soyağacı Çağdaş Türkçenin Etimolojik Sözlüğü, İstanbul: Everest Yayınları, 2009.

Üskül Engin, Zeynep. “Birey Kavramının Gelişimi ve İnsan Hakları, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, 72 (2014 ): 201-217

Yazar : Sibel KİRAZ (Manisa Celâl Bayar Üniversitesi)