birlik
[Alm. Einheit] [Fr. unité] [ing. unity] [Lat. unitases. t. vahdet]
(Somut anlamda)
1– Bölünemezliği içeren yalın bütün.
2– Çokluğun birliği; birlik haline gelmiş olan çokluk; yalın olmayan, ama yok edilmeden bölünemeyen birlik.
3– Bölünebilen birlik (yığışım = Aggregat). (Soyut anlamda) Bir olanın özelliği; parçalarından (bölümlerinden) herhangi bir tanesi kaldırılsa yapısı değişen organik bir bütün.
Birlik kavramının felsefede çeşitli kullanımları vardır:
1– Mantıksal birlik:
a. Kavramın birliği,
b. Düşünmenin birliği,
c. Kategori,
d. İde.
2– Fizik ötesi-spekülatif birlik:
a. Karşıtların birliği (Nicolaus Cusanus’da, coincidentia oppositorum = karşıtların örtüşmesi; Hegel’de tinin eytişimsel birliği.)
b. Bütünlük (Spinoza)
c. Karşıtların her çeşit çokluğu üzerinde yükselen birlik (Plotinos’ta: bir olan).
3– Varoluşsal birlik: Karar vermedeki koşulsuzluğa dayalı varoluş birliği (Kierkegaard; varoluş felsefesi).
4– Estetik’te: Çokluğun bir bütün olarak verildiği görüsel birlik (estetiğin önemli bir ilkesi).
Yazar : YAZARINI BEKLEYEN MADDE....