Campanella, Tommaso

1568-1639 yılları arasında yaşamış İtalyan yazar ve düşünür.

Yaşamı. Okuma/yazma bilmeyen Napolili bir ayakkabı tamircisinin oğlu olan ve maddi imkânsızlıklar sebebiyle çocukken iyi bir eğitim alamayan Campanella 14 yaşında Dominiken tarikatına katılır, ama tarikatın Aristotelesçi/skolastik geleneği yıllardır beklediği eğitimi almasına engel olur. Doğruluğuna bir türlü ikna olmadığı için bütün Aristotelesçi/skolastik metinleri okumaya çalıştığını söyleyen Campanella, bu kapsamlı okuma sürecinin sonunda “Tanrı’nın yaşayan kitabı” olan doğanın skolastik metinlerle anlaşılamayacağını ileri sürecek ve “gerçeği insanların yazdıklarında değil, doğanın kitabında” aramak gerektiğini iddia edecektir.

Campanella, Katolik Kilisesi’nin birleştirici gücüne inanır ama Karşı Reformun en güçlü olduğu zamanlarda Kiliseyi “aşırılıklarından arındırma” arzusu, tam olarak bu arzunun ciddi bir aşırılık olarak değerlendirilmesine ve Katolik dinini içeriden dönüştürmeye çalışan bu cesur İtalyan’ın hayatı boyunca çeşitli soruşturmalara ve kovuşturmalara uğramasına yol açar. 1591’de şeytanla hareket ettiği, 1593’te ise kahinlik yaptığı ve materyalist olduğu iddialarıyla hakkında soruşturmalar açılır. 1599 yılında İspanyol hâkimiyetindeki Napoli Krallığında, Türklerin desteğiyle yönetimi devirmeyi amaçlayan bir silahlı ayaklanma hazırlığında bulunduğu iddiasıyla yakalanır, vatana ihanet ve sapkınlık suçlamalarıyla yargılanır, yargılamalarda ağır işkencelere uğrar ve 4 yılını yerin 24 basamak altındaki karanlık bir hücrede zincirlenmiş bir biçimde geçirmek üzere, 27 yıl hapishanede kalır. Güneş Ülkesi (La Città del Sole), Yenilmiş Ateizm (Atheismus Triumphatus), Politik Aforizmalar (Aforismi Politici) ve Metafizik (Metaphysica) gibi önemli eserlerini güneş girmez zindanlarda yazan ve serbest bırakıldıktan sonra Paris’e giden bu güneş aşığı düşünürün mezarında bile “susmayacağı” yazmaktadır.

Düşüncesi. “Bir karıncanın veya bitkinin anatomisine bakarak, dünyanın kuruluşundan beri yazılmış tüm kitaplardan daha fazla bilgi edindiğini” söyleyen Campanella akla önem verir, ama duyuma ve deneyime dayanmayan aklın yalnızca bir safsata olduğunu ileri sürerek, ilgisini kozmoloji ve doğa felsefesine yöneltir. Bilgiye ulaşmada duyuma verdiği önemle, Aristotelesçi form/madde ikiliğine ve maddenin bir yoksunluk olarak görülmesine karşı çıkar; evrendeki her şeyin, iki karşıt aktif ilke olan sıcakla soğuğun madde üzerindeki etkileşimlerinden meydana geldiğini ileri süren Telesiusçu felsefeyi benimser. Telesiusçu düşünceden vazgeçmesini buyuran çeşitli soruşturmalara tâbi olur, ama “zihinlerin tiranı” olarak adlandırdığı Aristoteles’e karşı gelme cesareti gösteren Telesius’ta her şeyden önce felsefe yapma özgürlüğü (libertas philosophandi) bulduğunu söyleyerek, görüşlerinden vazgeçmek yerine Telesius’un Savunması’nı (Apologia pro Telesio) ve Telesiusçu felsefeyi savunduğu Duyumlarla Kanıtlanmış Felsefe’yi (Philosophia sensibus demonstrata) yazar. Baskıdan korkmayan yapısıyla, Galileo için de benzer bir savunma hazırlayacak (Apologia pro Galilei) ve yaşarken Galileo’yu savunan ender düşünürlerden biri olacaktır.

Campanella, güneşten yayılan aynı “ilahi ruh” tarafından yönetildikleri için, maddi ve akli olanın evrenin birliği içinde benzer bir yapıya sahip olduklarını ileri sürer ve bütün varlıkları birbiriyle ilişkilendiren evrenin merkezinin güneş olduğunu iddia eder. Yıldızların, meleklerin ve yeryüzündeki bütün canlıların parçası oldukları evrenin karşılıklı etkileşimlerden oluşan bölünmez bir bütün oluşturduğunu iddia eden böyle bir düşünce, şeyler arasındaki ilişkileri kavrama iddiasıyla büyüyü, tıbbı, astrolojiyi, kozmolojiyi ve teolojiyi bir arada kavramaya çalışır ve Kutsal Kitapların da doğanın kitabının da aslında aynı Tanrısal gerçekliğin görünümleri olduklarını ileri sürer. Böyle bir evrensel birlik düşüncesi bütün insanları birleştirebileceği söylenen doğal hukuka dayalı rasyonel bir yasa arayışına yol açacak, bu yasa Hıristiyanlıkta bulunacak ve “aşırılıklarından arındırıldığında”, “gerçek Hıristiyan yasasının tüm dünyaya egemen olması gerektiği” söylenecektir. İstikrarlı bir siyasal toplumun birleştirici bir ruha dayandığı, böyle bir birliğin ise ortak bir dini gerektirdiği inancı, yaşadığı bütün çatışmalara rağmen Campanella’nın Katolik Kilisesi’nin birleştirici gücüne inanmasını sağlayacak ve yine aynı sebeple, Campanella ruhani ve dünyevi yönetimin tek bir kişinin elinde toplanmasını önerecektir.

KAYNAKÇA

Ernst,  Germana. Tommaso Campanella: The Book and the Body of the Nature, çev. David L. Marshall, Springer, 2010

Eugenio Garin, History of Italian Philosophy, Cilt I, çev. Giorgio Pinton, New York: Editions Rodopi B.V., 2008.

Firpo, Luigi. “Önsöz”, Güneş Ülkesi, İstanbul: Say yayınları, çev. Selahattin Bağdatlı, 6. Baskı, 2019.

Germana, Ernst. & Lucca, Jean-Paul De. "Tommaso Campanella", The Stanford Encyclopedia of Philosophy, der. Edward N. Zalta, Yaz 2021, URL: plato.stanford.edu/archives/sum2021/entries/campanella  

Maggi, Armando. “Tommaso Campanella’s Philosophy and the Birth of Modern Science”, Modern Philology, Sayı 107, Cilt 3, 2010, 475–49.

Yazar : Cansu MURATOĞLU (İstanbul Bilgi Üniversitesi)