Camus, Albert
1913-1960 yılları arasında yaşamış olan Cezayir asıllı Fransız düşünür, oyun, roman ve deneme yazarı, gazeteci.
Yaşamı ve Eserleri. Yoksul ve kalabalık bir ailenin üyesi olarak dünyaya gelen Camus, Cezayir Üniversitesi’nde felsefe eğitimi almıştır. Romanları, tiyatro oyunları, denemeleri ve felsefi yazılarında insanın duygu durumlarını betimlemiştir. 1957 yılında Nobel Edebiyat Ödülü alan Camus ödülü aldıktan üç yıl sonra bir trafik kazasında hayatını kaybetmiştir. Çalışmalarından bazıları arasında L'envers et l'endroit (Tersi ve Yüzü, 1937), L'étranger (Yabancı,1942), Le mythe de Sisyphe (Sisifos Söyleni, 1943), Caligula (Caligula, 1944), Le malentendu (Yanlışlık, 1944), La peste (Veba, 1947), L'Homme révolté (Başkaldıran İnsan, 1951), La chute (Düşüş,1956), L'exil et le royaume (Sürgün ve Krallık, 1957), La mort heureuse (Mutlu Ölüm, 1971), Le premier homme (İlk Adam, 1994) sayılabilir.
Felsefesi. Albert Camus varoluşçu felsefenin temalarını konu edinmesiyle varoluşçu felsefe geleneği içinde anılan ama kendisi herhangi bir gelenek içinde etiketlenmeyi kabul etmeyen bir filozoftur. Yirminci yüzyılın düşünsel ve siyasal kaotik ortamını bizzat deneyimleyen birisi olarak bu ortamın insan ve toplum üzerinde yarattığı tahribatı analiz etmiştir. Bu puslu ortam, insanı değerlerin, yaşamanın ve dünyanın anlamı gibi konular üzerinde kendi kendini sorguya çektiği bir bunalım sürecine sürüklemiştir. Camus, bu bunalımın bir sonucu olarak ortaya çıkan duygu durumlarından hareketle insanı bu bunalımla mücadeleye sevk edecek çözüm önerilerini konu edinmiştir.
Bu bağlamda Camus’nün felsefinde saçma (l’absurde) ve başkaldırı (la révolte) kavramlarının öne çıktığı görülür. Modern dünyada birbirinin aynı olan günler yaşamanın bıkkınlığı içinde akışta sürüklenen insan, bir an durur ve dünyaya karşı “neden?” sorusunu yönelterek anlam arayışına girer. Yaşamın yaşanmaya değer olup olmadığını, değerlerinin bir karşılığı olup olmadığını, ölümün olduğu bu dünyada varlığının bir anlamı olup olmadığını sorar, fakat insanın bu sorgulaması dünya tarafından cevapsız kalır. Bu durumda insan, aklı aracılığıyla dünyayı kavrayabileceğini, çözümleyebileceğini düşünürken aslında aklı ve dünya arasındaki uyumsuzluğun, boşluğun bilincine varır. Bunun bir sonucu olarak da kendisine ve dünyaya yabancılaşır. Bıkkınlık, yabancılaşma, anlamsızlık, uyumsuzluk ve ölümün çarpıcı soğukluğu insanda saçma duygusunun ortaya çıkmasına neden olur.
Camus’ye göre insan saçma duygusu karşısında iki tavır alır. Ya saçmayı kabullenir ya da onu reddeder. Kabullenen insan saçma karşısında yaşamın bir anlamı olmadığını düşünerek Camus’nün ya felsefi intihar dediği umudu ya da fiziki intihar dediği ölümü seçer. Felsefi intihar, evrenin gerçekliği konusunda derin bir sarsıntı içinde olan insanın başka bir dünyayı veya Tanrı’yı umut ederek içinde yaşadığı dünyayı ortadan kaldırmasıdır. Fiziksel intihar ise bireyin yaşam için “çabalamaya değmez” diyerek kendisini ortadan kaldırmasıdır. Camus’ye göre dünyanın metafizik bir gerçekliği olmadığı gibi insan da saçmanın olduğu bu dünyada yaşamak konusunda cesaretli olmalıdır. Bu nedenle intiharın her iki yönü de saçma duygusunun yaydığı olumsuz atmosferi dağıtacak bir çözüm sunmaktan uzaktır. İntihar çözüm değil, kaçıştır. Yapılması gereken öncelikle saçmayı bir gerçeklik olarak kabul etmek ve daha sonra onunla mücadele etmek, ona başkaldırmaktır.
Camus saçma ve ona bir çözüm olarak sunduğu başkaldırıyı edebi ve felsefi yönleriyle birlikte ele almıştır. Yabancı romanında Meursault karakteri üzerinden işlenen saçma duygusu Sisifos Söyleni’nde bir kavram olarak açıklanmıştır. Caligula oyununda ve Veba romanında ise başkaldırının sırasıyla olumsuz ve olumlu örnekleri sunulmuş, Başkaldıran İnsan’da ise kavramsal olarak çözümlemesi yapılmıştır. Camus başkaldıran saçma insanın kendi etik değerlerini yarattığını düşünür. Başkaldıran insan karşı çıkandır ama yalnızca kendi anlamını yaratmak için ‘hayır’ demez. Başkaldıran insan başka insanlar için de anlam yaratır, haksızlık karşısında hak ve adalet ister, yaşam hakkı talep eder. Başkaldırmanın olumlu bir örneğini sunan Veba romanında bu dayanışma ruhu fazlasıyla vurgulanmıştır.
Camus, başkaldırıyı metafizik/doğaötesi başkaldırma ve tarihsel başkaldırma olarak iki başlık altında ele alır. Metafizik başkaldırı “insanın kendi koşulunun ve bütün evrenin karşısına dikilmesi”dir. Kişi kendi ölümlü ve saçma olan gerçeğini yadsırken, diğer yandan da “kendisini bu koşul içinde yaşatan gücü yadsır”. Tanrı’yı yadsıyan, kutsala sövücü olan insan egemenliğini kurmak, adaleti, düzeni ve birliği tesis etmek adına gerekirse ölmeyi ve öldürmeyi göze alır. Camus’ye göre öldürme eylemi insanlığa karşı işlenmiş en büyük suçtur ve yaşama hakkını savunan başkaldırının amacını aşan sonuçlar doğurmuştur. Metafizik başkaldırmanın sonucu olarak tarihsel başkaldırmada siyasal devrimleri ele alan Camus, devrimlerin başkaldırıdan farklı olarak insan öldürücü olduklarını belirtir. Devrimler bir değer değil, terör yaratırlar. Bu iki başkaldırma tutumuna karşı Camus, başkaldırmanın en olası biçiminin sanatsal yaratım olduğunu ifade eder. Özellikle romanlar, başkaldırmanın amacına hizmet etmesi bakımından oldukça uygun bir yöntemdir. Burada sanatçı kendi istekleriyle örtüşen bir dünyayı yaratırken malzemesini yine bu dünyadan alır; bu dünyaya bağlı kalır, değer ve anlam yaratır. Görülmektedir ki Camus de sanatçı kimliğiyle saçmaya başkaldıran bir insan olarak karşımızda durmaktadır.
KAYNAKÇA
Camus, Albert. Başkaldıran İnsan. Çeviren Tahsin Yücel. İstanbul: Can Yayınları, 2009.
Camus, Albert. Caligula. Çeviren Ayberk Erkay. İstanbul: Can Yayınları, 2015.
Camus, Albert. Sisifos Söyleni. Çeviren Tahsin Yücel. İstanbul: Can Yayınları, 1997.
Camus, Albert. Veba. Çeviren Oktay Akbal. İstanbul: Say Yayınları, 1985.
Camus, Albert. Yabancı. Çeviren Ayça Sezen. İstanbul: Can Yayınları, 2019.
Cruickshank, John. Albert Camus ve Başkaldırma Edebiyatı. Çeviren Rasih Güran. İstanbul: De Yayınevi, 1965.
Elmas, Mehmet Fatih. “Saçmadan Başkaldırmaya Götüren Anlam Arayışı”. Felsefe Tarihi III – XX. Yüzyıl Filozofları içinde, 256-300. Editör A. Kadir Çüçen. Bursa: Sentez Yayıncılık, 2016.
Güngör, Feyza Şule. “Albert Camus”. Çağdaş Fransız Felsefesi içinde, 185-213. Editörler Işıl Bayar Bravo, Hamdi Bravo, Banu Alan Sümer. Ankara: Phoenix Yayınevi, 2019.
Yazar : Melek Candan ÖZTÜRK (Selçuk Üniversitesi)