doğa

[Alm. Natur] [Fr., ing. nature] [Lat. natura] [Yun. physis] [es. t. tabiat]

1– Her var olanın doğuşunda özünü kuran şey.

2– İnsanın koyduğu kuruluşlar, biçimlerle (kültür, sanat, teknik) karşıtlık içinde, kendi kendine oluşan, biçimlenen.

3– İnsanın karşısında olan, ona yabancı, bu yüzden de bilinmeyen, kendi gücünün üstünde olan, onun dışında olan.

4– Koyumların (konulmuş olanın = thesei) karşısında, kendiliğinden olan; yapma olana karşı doğal olan.

5– Duyulur, algılanır dış nesnelerin tümü.

6– Evren.

7– Herşeyi kuşatan gerçekliğin tümü (doğa ya da Tanrı).

8– Yaratıcı, oluşturucu güç.

9– Doğurucu, besleyici, koruyucu “doğa ana”.

10– Doğa bilimlerinin konusu olarak, değerlerin dışında olan gerçeklik: canlı ve cansız doğa.

11– Nedensellik yasasının egemen olduğu alan.

12– Düşüncel (ideal) varlıklardan ayrı olarak gerçek olanın varlıkbilimsel ilkesi.

13– Bir bireyin kendine özgü çizgilerinin tümü; bir bireye özgü olan nitelikler, özel belirtiler.

14– Bir varlık türünde bireysel ya da toplumsal deneylerle kazanılmış olana karşıt olarak, onda doğuştan olan, kendiliğinden olan her şey.

15– (Varoluşçu felsefede) Bireyde özgür istençten bağımsız olan; ama insan, özü bakımından özgürlük olduğuna göre, onda baştan olmayan. Özgürlük, insanın kendisine bir doğa kazandırmasıdır, ya da sonsuz doğa olanaklarından birini seçmesidir.

Yazar : YAZARINI BEKLEYEN MADDE....