düşünme
[Alm. Denken] [Fr. pensée] [İng. thought] [Lat. cogitare, cogitatio] [Yun. noein; dianoia] [es. t. tefekkür, fikir]
1– (Geniş anlamda) Aristoteles’in öne sürdüğü biçimiyle, insanı hayvandan ayıran belirgin öznitelik: Duyum ve izlenimlerden, tasarımlardan ayrı olarak usun bağımsız ve kendine özgü eylemi; karşılaştırmalar yapma, ayırma, birleştirme, bağlantıları ve biçimleri kavrama yetisi. // Usun bu eyleminin ürünü düşüncedir. Düşünceler ancak düşünmenin yaratıcılığı içinde gerçekleşirler. Düşünmenin belli bir biçim almasıyla düşünce oluşur; bu da ancak dil yoluyla olur. Düşüncenin dille sıkı bir bağlılığı vardır. Düşünceler sözcüklere dökülemiyorsa, düşünme biçim almamış, düşünce olmamış demektir. Düşünme gerçek nesnelere yöneliyorsa somut düşünme, düşüncel (ideal) nesnelere yöneliyorsa soyut düşünme adını alır.
2– (Dar anlamda) Mantıksal-biçimsel olarak: Anlığın yanlış yapmadan işlemesi.
Her düşünmede
a. düşünen bir özne;
b. ruhsal düşünme olayı;
c. düşünülmüş olan düşünce içeriği;
d. düşüncenin dile getirildiği deyiş biçimi;
e. düşünmenin yöneldiği konu yer alır.
Düşünme olayını, ruhbilim; düşünmenin bilgideki görevini, bilgi öğretisi; kavramsal olanla bağlantısını, mantık; varlıkla bağlantısını, fizikötesi; toplumdaki yerini, toplumbilim araştırır.
Yazar : YAZARINI BEKLEYEN MADDE....