estetik

[Alm. Aesthetik] [Fr. esthétique] [İng. aesthetics] [Yun. aisthetiké (episteme) = duyumbilimi, öğretisi] [es. t. bediiyat]

1– (Yun. kök anlamına uygun olarak) Duyulur algılar öğretisi. // Kant’ta “transsendental estetik” duyarlığın — önsel ilkelerinin bilimidir.

2– Baumgarten’in “duyusalın yetkinliği” öğretisini geliştiren “Aesthetica” (2 cilt, 1750-1758) adlı yapıtından bu yana güzeli araştıran bilim dalı (“Güzelin bilimi”)

// Estetik yalnız sanattaki güzeli, dolayısıyla yalnız sanat felsefesini değil (sanat felsefesi estetiğin ancak bir bölümüdür), doğadaki güzeli de kapsar; öte yandan yalnız güzel nesneyi değil, aynı zamanda güzelin öznel-ruhsal yaşanışını ve yaratılışını da içine alır. Gerçekte güzel ve sanat Platon’dan beri felsefi düşüncenin konusu olmuştur. Ama ilkin aydınlanma filozufu Baumgarten’den bu yana estetik, felsefenin ayrı bir dalı olarak gelişmiştir. Estetiği geliştirenler Kant, Hegel ve romantik filozoflar olmuştur.

Yazar : Yazılıyor... M. Oktay TAFTALI (İstanbul Medeniyet Ünive