fenomenoloji

[Tr. Alt.  görüngübilim ] [İng.  phenomenology ] [Alm. Phänomenologie ]  [Fr. phénoménologie ]

İlk defa J.H. Lambert'in Neues Organon (Yeni Organon) adlı eserinde kullanılan fenomenoloji terimi görünüşlere ve görünüşlerin insan bilgisinin doğruluğu ve yanlışlığı üzerindeki etkisine dair bir kuramı ifade ediyordu.

1-(Lambert’te) Johann Heinrich Lambert için insan, görünüşü (Schein) gerçekten ayırt edemediği ölçüde yanılmaya mahkumdur. Bu nedenle fenomenolojinin görevi görünüş türlerini birbirlerinden ayırt etmek ve insan bilgisi üzerindeki etkilerini açıklığa kavuşturarak doğruluğun tespiti sürecinde bu etkileri ortadan kaldırmaktır.

2-(Herder’de) Johann Gottfried Herder, fenomenoloji kavramını Lambert'ten ödünç alarak görsel algının merkezî rol oynadığı estetik alanı için kullanır. Estetik, güzel olanın bilimidir ve güzel olan, güzel görünendir. Fenomenoloji, Herder'de, şeylerin güzelliğini açığa vuran fenomenlerin bilimi haline gelir.

3-(Alman idealizminde) Johann Gottlieb Fichte'de fenomenoloji bizzat bilincin varlığını ve özbilinci temel alan bir görünüş öğretisine dönüşür. Fichte'nin sözünü ettiği anlamda fenomenolojiye konu olan tüm görünenleri içeren alem, son kertede bilince belirmiş olmalarıyla nitelenen şeyleri içeren bir alemdir.

Nihayet G. W. F. Hegel Tinin Fenomenolojisi adlı ünlü eserinde bu terimi "bilince ait deneyimlerin bilimi" anlamında kullanır.

4-(Brentano’da) Franz Brentano az önce andığımız düşünürlerden tamamen bağımsız biçimde Metafizik üzerine derslerinde fenomenoloji terimini yeniden kullanıma sokmuştur. Brentano, felsefi bir psikolojiyle eş anlamlı kabul ettiği fenomenolojiyi tıpkı psikoloji gibi genetik ve betimleyici olmak üzere ikiye ayırır. Betimleyici psikolojiye veya fenomenolojiye psikognozi adını verir. Bu disiplinin görevi psişik fenomenleri ve bu fenomenlerin arasındaki bağlantıları analiz ederek betimlemektir.

5-(Husserl’de) Edmund Husserl'de fenomenoloji bilinç edimi (cogito) ile bilincinde olduğumuz eşlenik (cogitatum) arasındaki korelasyonun refleksif bir yöntemle incelenmesinden meydana gelir.  Dünyada var olup da bilincine vardığımız her şey bizim onu çeşitli tarzlarda deneyimlememiz yoluyla uzayı ve zamanı dolduran bir varlık edinir. Dünyadaki her şey anlamını ve ontolojik geçerliliğini (Seinsgeltung) farklı türden bilinç etkinlikleri (cogitationes) yoluyla kazanır. Bilinç daima bir şeyin bilincidir. Bu durum bilincin yönelimselliğinden (Intentionalität) kaynaklanır. Yönelimsellik bilincin yapısal bir karakter özelliğidir.  Yönelimsel bilincin icraatları sayesinde farklı türden nesneler belli deneyimsel yasalara göre kurulur.  Farklı tipteki nesnelerin deneyimde kuruluşu etkin olduğu kadar edilgin de olabilen bilinç faaliyetlerince gerçekleştirilir. Bu faaliyetler nesneleri olduğu kadar bilincin kendisini de birlik taşıyan bir akış olarak kurar. Husserl, genel olarak iki yönelim tipinden söz eder: uzaysal ve zamansal nesneleri ve diğer yönelimsel eşlenikleri hedefleyen boş yönelimler (leere Meinungen) ve bu yönelimleri aşama aşama dolduran görüsel yönelimler (intuitive Akte). Bilhassa algı deneyiminin zorunlu parçası olan bu iki tip yönelim algının sabit yapılarını analiz etmeyi kolaylaştırır.

Husserl’in geliştirdiği haliyle fenomenoloji bir felsefe hareketi haline geldi ve en başta öğrencileri olmak üzere pek çok takipçi edindi. Gelgelelim bu takipçilerin pek azı Husserl’in felsefi projesine harfiyen sadık kaldı. Almanya’da A. Reinach, M. Scheler, M. Heidegger, E. Fink, Polonya’da R. Ingarden, Fransa’da J.P. Sartre, M. Merleau-Ponty ve M. Henry bu harekete mensup isimler içinden sadece birkaçıdır.

6-(Hermann Schmitz’de) Günümüzde hâlâ güncelliğini koruyan fenomenoloji hareketinin son ünlü temsilcilerinden biri Yeni-Fenomenolojinin kurucusu Hermann Schmitz’tir. Schmitz eserlerinde bilhassa vücut (Leib), uzay ve duyguların fenomenolojik bir analizine girişir.

KAYNAKÇA

Brentano, F. Nachlaß (Metaphysik) 96. 

Brentano, F. Deskriptive Psychologie, Hamburg: Felix Meiner, 1982, 147. 155.

Fichte, J. G. Sämmtliche Werke, haz. I. H. Fichte 10, Nachlass (1834/35) 2, Bonn: Adolf Marcus, 1834

Hegel, G. W. F. “Beilagen”, GW 9, Phänomenologie des Geistes, haz.  Wolfgang Bonsiepen und Reinhard Heede, Hamburg: Felix Meiner, 1980

Herder, J.G. “Kritische Wälder 4 (1769)”, Sämmtliche Werke, 4. Band, Berlin: Weidmann, 1878

Husserl, E. “Pariser Vorträge (1929)”, Hua.1, Cartesianische Meditationen und Pariser Vorträge, Den Haag: Martinus Nijhoff, 1950

Lambert, J. H. “Neues Organon oder Gedanken über die Erforschung und Bezeichnung des Wahren und dessen Unterscheidung vom Irrthum und Schein (1764)”, Philosophische Schriften, haz. H. W. Arndt 1. 2, Leibzig: Hildesheim, 1965.

Yazar : Çağlar KOÇ (Dr.)