görü

[Alm. Anschauung] [Fr., İng. intuition] [Lat. intuitio, intuituses. t. hads, tehaddüs]

Dolaysız kavrama, birden kavrama.

1– Bir şeyin içini doğrudan doğruya görme; dolaysız kavranan doğruların bilgisi:

   a. (Spinoza’da) “scientia intuitiva” olarak en yüksek bilgi türü;
   b. Husserl’de öz görüsü, özü görüleme; öze yönelik kavrama.

2– Duyusal algının dışına çıkan görme, tinsel görüleme; bu anlamında Platon’da idea’ları görmeden başlayarak Plotinos, skolastik, gizemcilik, Cusanus (visio intellectualis), Spinoza üzerinden Alman idealizminin “anlıksal görü”süne değin ulaşmıştır.

Yazar : YAZARINI BEKLEYEN MADDE....