Gramsci, Antonio

1891-1937 yılları arasında yaşamış olan ünlü İtalyan düşünür.

Temel eserleri: İl Materialismo storico e la Filosofia di Benedetto Croce [Tarihsel Maddecilik ve Bendetto Croce’nin Felsefesi], Gli intellettuali e l’Organizzazione della Cullura [Entellektüeller ve Kültürün Organizasyonu], Note sul Machiavelli, solla politico e solla stato moderno [Machiavelli, Politika ve Modern Devlet Üzerine Deneme] ve hapishanede kaleme almış olduğu Quaderni del Carcere [Hapishane Defterleri].

Batı Marsizmi geleneği içinde yer alan Gramsci, Marksizmi bir siyaset ya da praksis felsefesi olarak yeni baştan inşa etme çabası içinde olmuştur. O, bu bağlamda, Marks'ın ekonomik determinizmini reddettiği için, tarihsel maddeciliğin belirlediği bir Marksizm anlayışından bilimsel bir ekonomi ve toplum felsefesi olarak Marksizme yönelmiştir.

Klâsik Marksist felsefeyi Croce'den öğrendiği Hegelcilik ve tarihselcilikle zenginleştiren Gramsci'ye göre, felsefe, toplumsal bir etkinlik olup, kültürel normlar ve değerler evreninden, sağduyu olarak herkes tarafından paylaşılan dünya görüşünden başka bir şey değildir. Bundan dolayı, ona göre, tüm felsefeler somut olup, bir yer, bir zaman ve bir halka aittir. Gramsci felsefeyi bu şekilde kavrayıp tasarlarken, Marksizmin toplumun siyasî ve kültürel üstyapısını belirleyen temel ya da altyapı olarak ekonomi anlayışına karşı çıkmıştır. Onun gözünde, sağduyunun dönüşümü ve yeni felsefî perspektiflerin gündeme gelişi olarak siyaset, tarihsel değişmede bağımsız bir öğeyi gösterir. Gramsci'nin, bununla birlikte esas katkısı hegemonya kavramıyla ilgili çözümlemesinde yatar. Hegemonya kavramını, belli bir grubun bir birlik oluşturma, diğer gruplar üzerinde tahakküm kurma savaşı olarak tanımlayan filozof, yönetici sınıfların tahakkümünün zor kullanma ya da doğrudan kontrol dışında, ve bunlardan çok daha etkili bir biçimde, bağımlı kümelerin rızasıyla sağlandığını öne sürmüştür. O ilgili rızayı sağlayan aygıtlara hegemonik aygıtlar adını vermişve bu aygıtlar yoluyla hâkim ideolojinin geçerli ve doğal bir söylem hâle geldiğini belirtmiştir.

Buradan hareketle, bir proletarya hegemonyası anlayışı geliştiren Gramsci'ye göre, proletaryanın iktidarını uygulayabilmesi için en elverişli koşullar, bu sınıfın aynı zamanda hem yönetici ve hem de hâkim sınıf olmasıyla gerçekleşebilir. Bunun içinse entellektüel ve etik yönetimin devlet egemenliğinden önce gelmesi gerekmektedir. Gramsci, proletaryanın söz konusu amacı gerçekleştirebilmek için sınıflararası bir ittifak kurması gerektiğine inanır. Hem İktisadî, hem de entellektüel bir düzlemde oluşturulacak bu tarihsel blokun temelinde, ona göre, komünist parti yer almalı ve öncülük etmelidir.

Yazar : YAZARINI BEKLEYEN MADDE....