Herder, Johann Gottfried von

1744-1803 yılları arasında yaşamış, Alman filozof, teolog, şair ve edebiyatçı. Modern dil ve tarih felsefesinin kurucu düşünürlerinden ve Alman romantik hareketinin öncülerinden biridir.

Yaşamı ve Eserleri. Johann Gottfried von Herder, 25 Ağustos 1744 tarihinde Mohrungen, Doğu Prusya’da doğdu. Yoksul bir ailede dünyaya geldi. Königsberg’de teoloji, felsefe ve edebiyat eğitimi aldı. Aydınlanma düşüncesinin önemli isimlerinden Kant ve Hamann ile yakın bir dostluk kurdu. 1764 yı­lında ders vermek üzere Riga’ya gitti. İlk edebî yapıtlarını burada verdi. 1771’de saray vaizi olarak Bückeburg’daydı. Burada kaleme aldığı eserlerle romantik düşün­ceyi besledi. 1772 yılında yazdığı Abhandlung über den Ursprung der Sprache (Dilin Kökeni Üzerine Deneme) adlı eserinde dilin Tanrı vergisi olmadığını, insan doğasından kaynaklandığını ileri sürdü. Herder’e göre bilgi ancak dil ara­cılığıyla oluşabilirdi. Herder, Goet­he’nin yardımıyla 1776’da Weimar’da önemli bir devlet görevine getirildi. Bu dönemde yaptığı çalışmalarla genel bir morfolojinin temellerini attı; böylece örneğin, bir Shakespeare oyununun ya da Yuhanna İncili’nin belirli bir tarihsel bağlamda ortaya çıkmak zorunda olduğunu göstermeye çalıştı. Genç Goethe ile bağlantısının da etkisiyle, Romantik hareketin öncüleri arasında yer aldı. Ancak, mali zorluklar, Fransız devrimiyle ilgili görüş ayrılıkları ve en önemlisi, çevresinde kendisinden daha üstün bir insanın bulunmasına dayanamayan aşırı-güvenli kişiliği Herder’i Goethe’den uzaklaştırdı. 1802’de “soyluluk” unvanı aldı. 18 Aralık 1803’de Weimar, Almanya’da öldü. Önemli eserleri arasında, Wie die Philosophie zum Besten des Volks allgemeiner und nützlicher werden kann? (Felsefe Nasıl Daha Evrensel ve Halkın Yararına Olabilir?, 1765), Abhandlung über den Ursprung der Sprache (Dilin Kökeni Üzerine Deneme, 1772), Auch eine Philosophie der Geschichte zur Bildung der Menschheit (İnsanlığın Eğitimi İçin Başka Bir Tarih Felsefesi, 1774), Ideen zur Philosophie der Geschichte der Menschheit (İnsanlık Tarihi Felsefesi Üzerine Düşünceler, 1784) sayılabilir.  

Felsefesi. Herder'e göre tinsel dünyadaki her şey insanın malıdır, onun yaptıklarıdır. Yine ona göre, insan kendisini yapandır; o kendi durumunu, kendisi için iyi bildiği şeye göre kendisi kurar. Zaten tinselliği yapan da, insanın iradî ve amaçlı eylemleri ve bu eylemler doğrultusundaki düzenlemeleri ve kurumlaştırmalarıdır ve bu yüzden tarihsel-tinsel dünya ile doğa arasında bir koşutluk kurmak yanıltıcıdır ve tarihsel olaylar, zorunlu nedensellik ve doğabilimsel yasalılık tasarımları altında ele alınmaya kalkışıldığında, bu olayların özniteliği atlanmış ve tarihsel-toplumsal gerçeklik bir doğal sürece indirgenmiş olur. Herder'e göre, tarihsel-toplumsal gerçeklik, "insan özgürlüğünün parladığı bir alan", amaçlı ve iradî eylemler dünyasıdır ve dolayısıyla da dünyada doğabilimsel bir "genellik" aramak boşunadır. Tam tersine, Herder için, tarihe şekil veren en önemli şey, onun genelliği değil, bireyselliğidir. Çünkü tarihte doğabilimsel anlamda hiçbir tekrar ve süreklilik yoktur; tarihsel-toplumsal-tinsel gerçeklik, bir "kendine özgü ve tekrar etmeyen olaylar" alanıdır. Bu yüzden tarihte bir "objektiflik" aramanın ilk koşulu, doğabilimsel objektiflik anlayışını yani her şeyi genelgeçer ilkeler ve yasalar altında görme alışkanlığını terk etmektir.

Herder, teorik akıl'a dayanarak her şeyi bir genellik ve yasallık içinde görme isteğimizi tarihte doyuramayacağımızı belirtir. Tarihte, insanlığın bu tinsel dünyasında, yasalara ve kategorilere dayalı teorik açıklamalar yapma olanağı son derecede kısıtlıdır. Tarihte doğabilimsel anlamda yasalar ve kategoriler olmadığı gibi, ona süreklilik kazandırabilecek ideler de yoktur. Çünkü insanî düşünce ve amaçların ürünü olan bu ideler de, durmadan, her çağda değişirler. Ama bu belirlemelerden kalkıp, tarihi bir "kaos" saymak da yanlıştır. Her çağın, her dönemin kendisi için kendisine kurduğu bir düzen, bir tinsel yaşam tarzı ve bu yaşam tarzına şekil veren hukuksal, politik, ekonomik kurumları, bu yaşam tarzına sinen ahlaksal, dinsel, estetik inanç, ilke ve ideleri vardır. Tüm bunlar, o çağın "gerçek"ine varmak için motifler, nedenler durumundadırlar ve sadece o çağ için geçerlidirler ve bu yüzden her çağ, her dönem, her insan topluluğu, her ulus, kendi içinde bir bireysel bütündür. Bu bireysel bütünler ise, Herder'e göre, Aydınlanmacı-ilerlemeci görüşün sandığı gibi birbirlerini sürekli ilerleyen çizgisel bir şema içinde izlemezler.

Tarihte ilerleyen dönemler kadar düşüş ve batışlar da vardır. Kısacası, tarihe süreklilik veren hiçbir yasa, hiçbir ide olmadığından, bu durumda tek olanak, her bireysel bütünü, her çağı, her dönemi, her ulusu, kendi tekliği, özgüllüğü ve benzemezliği altında ele almaktır. Bu da, o çağda insanların kendileri için kurdukları ekonomik, hukuksal, politik düzenleri, o çağa sinen inanç, ilke, değer ve ideleri, Vico’nun deyimiyle factum olarak görmek ve insanların yaptıkları bu şeylerin, nedenler olarak yine insan eylemlerini nasıl yönlendirdiğini, yine bu bireysel bütün içinde kalarak kavramaktır.  

KAYNAKÇA

Gökberk, Macit. Kant ile Herder’in Tarih Anlayışları. İstanbul: Yapıkredi Yayınları, 2019.

Herder, J., G. “Dilin Kökeni Üzerine”, Çeviren Gürsel Aytaç. Klasik Alman Dil Felsefesi Metinleri. Ankara: Phoenix Yayınları, 2011.

Herder, J. G. “İnsanlık Tarihi Felsefesi Üzerine Düşünceler”, Çeviren Doğan Özlem. Tarih Felsefesi Seçme Metinler. haz. Doğan Özlem-Güçlü Ateşoğlu. Ankara: Doğubatı Yayınları, 2017.

Herder, J., G. Tarih Felsefesi. Çeviren S. Battal Arvasi. Ankara: Doğubatı Yayınları, 2020.

Yazar : Özkan YILDIZ (Erzurum Teknik Üniversitesi)