ikicilik
[Alm. Dualismus ] [Fr. dualisme ] [İng. dualism ] [Es. T. sünaiye ]
1.(Genel olarak): Latincede “ikili”, “çift” anlamına gelen dualis kökünden türemiş terim. Bu terim Latincede ilk kez 1700 tarihinde basılmış olan Thomas Hyde’a ait bir kitapta geçmektedir. Hyde kitabında, dünyada biri iyi diğeri de kötü olan iki ilkenin egemen olduğuna inanan maniheistleri dualistæ [düalistler] olarak adlandırmıştır. Kadim bir ikici inanç sistemi olan maniheizmin temelinde, ışık ve karanlık yahut iyilik ve kötülük şeklindeki birbirine zıt iki prensibe dayanan bir ikicilik yatar. Bu bakımdan en genel anlamıyla ikicilik, evrenin iki temel oluşturucu unsur veya ilke ihtiva ettiği düşüncesidir. Felsefi bir düşünce biçimi olarak ikicilik, Platon’un duyulur dünya ile akledilir dünya arasındaki ayrımı veya Kant’ın fenomenal dünya ile noumenal dünya arasındaki ayrımı gibi bazı keskin asli ayrımlara dayalı görüşleri ifade eder. İkicilik bu itibarla tekçi karakterdeki felsefi görüşlerden temelde farklılaşır.
2.(Töz ikiciliği): Sergiledikleri çeşitlilik karşısında, var olanların iki töz türüne dayandığını savunan ontolojik görüşlerin ortak adı. Töz ikiciliğinin en meşhur örneğine Descartes’ta rastlanır. Descartes res extensa-res cogitans ayrımıyla, evrende biri maddi, diğeriyse gayrimaddi iki tür yaratılmış töz olduğunu savunur: Düşünmeyen uzamlı madde ve uzamlı olmayan düşünen zihin. Böylece ona göre bu iki töz türü öznitelikleri itibariyle kökten biçimde birbirinden farklıdır. Descartes, ontolojisinde birbirinden keskin hatlarla ayırdığı bu iki töz türünün, antropolojisinde nasıl olup da insanda etkileştiğini açıklama güçlüğüyle yüz yüze kalacaktır. Kartezyen töz ikiciliği, çağımızda da taraftar bulmuş bir felsefi pozisyondur: Bergson, Ricoeur, Platinga, Cottingham gibi isimler töz ikiciliğini savunan 20. ve 21. yy. filozofları arasında akla gelebilecek ilk örneklerdir.
3.(Nitelik ikiciliği): Zihinsel olan ve fiziksel olanın, bir ve aynı şeyin birbirine indirgenemez iki tür niteliği olduğunu ileri süren görüştür. Ünlü temsilcisi Thomas Nagel’dır. Ona göre var olan yegane töz fiziksel olandır; dolayısıyla, neticede fiziksel bir organ olan beynin dışında spiritüel bir töz yoktur. Nitelik ikiciliğine göre (töz ikiciliğinin iddiasından farklı olarak), fiziksel ve biyolojik bir organ olan beynin dışında bir zihinsel töz yoktur, ama beyin öyle bazı özel niteliklere sahiptir ki bu özellikleri başka hiçbir fiziksel varlık taşımaz. Beyne has birtakım özel nitelikler, fiziksel değil, zihinsel türdendir. Tek töz varsayımı bakımından materyalizme benzemesine rağmen nitelik ikiciliği (materyalizmin aksine) zihinsel durumların fiziksel durumlara indirgenmesini reddeder. Bu itibarla da “bilinç”, fiziksel olanı açıklayan doğa bilimlerince izah edilmesi mümkün olmayan bir şeydir.
4.(Nedensel ikicilik): Russell bir tür nedensel ikiciliği savunur; buna göre ikilik, iki töz veya nitelik arasında değil, iki temel yasa türü arasında söz konusudur: Fiziksel nedensel yasalar ve psikolojik nedensel yasalar arasında. Esasen bir yansız tekçi (İng. neutral monist) olan Russell olayların, psikolojinin perspektifinden “zihinsel” denen yasalarla açıklandığını, fiziğin perspektifinden ise “fiziksel” denen yasalarla açıklandığını, oysa olayların kendi başlarına ne salt zihinsel ne de salt fiziksel olduğunu düşünür.
5.(Zihin felsefesinde ikicilik): Zihin felsefesi bağlamında öne sürülen görüşlerin bir kısmı da ikici karakterdedir. Bu anlamda ikicilik, fiziksel olan ile zihinsel olanın birbirine indirgenemez surette farklı şeyler olduğu fikrini esas alır. İkicilik, zihin-beden problemi bağlamında en veciz ifadesini Descartes’ta bulur. Onun yaklaşımı psikofiziksel etkileşimcilik diye anılır. Ona göre zihinsel olan ile fiziksel olan karşılıklı olarak birbiri üzerinde nedensel etkiye sahiptir. Descartes’ın savunduğu bu etkileşime rağmen, zihnin beyne nasıl kumanda ettiği hususunda tatmin edici bir argüman sunmadığına Dennett da dikkat çekmiş ve fiziğin en temel ilkesi olan enerjinin korunumu ilkesini hiçe saydığını belirtmiştir. Zihin felsefesi bağlamındaki diğer bir ikicilik versiyonu ara-nedencilik diye bilinir. En ünlü savunucusu Malebranche olan bu ikicilik versiyonuna göre zihinsel olan ile fiziksel olan arasında doğrudan nedensel bir irtibat yoktur; bu irtibatı kuran Tanrı’dır. Malebranche, Leibniz’in psikofiziksel paralelizminden farklı olarak, zihinsel olaylar zinciri ile fiziksel olaylar zinciri arasındaki nedensel ilişkiyi Tanrı’nın ayakta tuttuğuna inanır. Epifenomenalizm de diğer bir ikicilik versiyonudur. Thomas Henry Huxley’in temsilcisi olduğu bu versiyonda, (fiziksel) beyin zihinsel olanı etkiler; ama tersi doğru değildir. Bilinçteki gayrifiziksel durumların, fiziksel olan üzerinde bir tesiri yoktur. Zihinsel durumlar, fiziksel olayların bir yan ürünüdür, bir epifenomenidir.
KAYNAKÇA
Altınörs, S. Atakan. “Descartes’ın Felsefesinde Zihin ile Beden Arasındaki İrtibat”. Felsefe Dünyası, sayı 71 (2020): 79-90.
Bunnin, Nicholas & Yu, Jiyuan. The Blackwell Dictionary of Western Philosophy. USA, UK, Australia: Blackwell Publishing Ltd., 2004.
Dennett, Daniel Clement. Bilinç Açıklanıyor. Çev. Sibel Kibar. İstanbul: Alfa yay., 2017.
Gödelek, Kamuran. Zihin Felsefesi. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi yay., 2011.
Gündüz, Şinasi. “maniheizm” maddesi. TDV İslâm Ansiklopedisi. TDV yay. Cilt: 27. 2003.
Hyde, Thomas. Historia religionis veterunt Persarum eorum que magorum. Erişim linki: https://archive.org/details/bub_gb_PcLW_2q7GwkC/page/164/mode/2up?q=dual
Priest, Stephen. Zihin Üzerine Teoriler. Çev. Ayhan Dereko. İstanbul: Litera yay., 2018.
Yazar : Atakan ALTINÖRS (Galatasaray Üniversitesi)