Jaspers, Karl
1883-1969 yılları arasında yaşamış, felsefede varoluşçu akımın teorisyenlerinden Alman filozof ve psikiyatrist.
Yaşamı ve eserleri. Karl Jaspers, 23 Şubat 1883’de Almanya’nın Oldenburg şehrinde dünyaya geldi. Tıp eğitimini 1908’de Oldenburg üniversitesinde tamamladıktan sonra 1909’da doktor unvanı almıştır. Kariyerine ruh hastalıkları üzerine çalışarak başlamış, özellikle insanın ruh sağlığından kaynaklanan sorunlarla ilgilenmiştir. Bunun yanı sıra felsefe ve Hıristiyan teolojisiyle de meşgul olmuştur. Modern psikiyatri, din felsefesi, tarih felsefesi ve siyaset felsefesi gibi alanlarda önemli etkileri olmuştur. Heidelberg Üniversitesi’nde 1916-1921 yılları arasında psikiyatri öğretim üyeliği yapmış ve daha sonra 1921’de felsefe profesörü olarak atanmıştır. Emekli olduğu 1953 yılına kadar Basel üniversitesinde felsefe dersleri vermiştir. 26 Şubat 1969’da Basel’de hayatını kaybetmiştir. Çalışmalarından bazıları arasında Philosophie (Felsefe, 1932), Vernunft und Existenz (Us ve Varoluş, 1935), Nietzsche: Einführung in das Verständnis seines Philosophierens (Nietzsche: Onun Felsefe Anlayışına Giriş, 1936), Descartes und die Philosophie (Descartes ve Felsefe, 1937), Existenzphilosophie (Varoluş Felsefesi, 1938), Von der Wahrheit (Gerçeklik Üzerine, 1947), Der Philosophische Glaube (Felsefi İnanç, 1948), Vom Ursprung und Ziel der Geschichte (Tarihin Kökeni ve Hedefi Üzerine, 1949), Einführung in die Philosophie (Felsefeye Giriş, 1950), Vernunft und Widervernunft in unserer Zeit (Zamanımızda Akıl ve Mantıksızlık, 1950), Die Atombombe und die Zukunft des Menschen (Atom Bombası ve İnsanın Geleceği, 1957), Die grossen Philosophen (Büyük Filozoflar, 1957), Philosophie und Welt (Felsefe ve Dünya, 1958), Kleine Schule des philosophischen Denkens (Felsefi Düşüncenin Küçük Okulu, 1964) sayılabilir. Jaspers, felsefesi hayatını etkileyen bir düşünür olmaktan çok hayatı felsefesine etki eden bir düşünürdür. Öyle ki bütün düşüncelerinde hayatının izlerini görebilmek mümkündür.
Felsefesi. Jaspers psikoloji ve psikiyatriden felsefeye kaymış Kantcılığa ve psikolojik araştırmaya bağlı bir düşünürdür. Felsefe ve bilimin ilkesine açıklık getirmeye çalışmıştır. Max Weber’i izleyerek bilimsel ilkelerin toplumsal ve beşeri bilimlere uygulanabileceğini ileri sürmüş ve kendine özgü bir sistem geliştirmiştir. Ona göre varlık doğrudan doğruya verilmemiştir. O ancak bilinçle ve fikirlerin sınırı içinde sezilebilir. Maddesel aşkınlık vardır. Jaspers felsefesi, insan, varlık, aşkınlık, insanın varoluş ve özgürlüğü, bilim ve felsefe gibi temel mefhumlar üzerine kuruludur. Kant’ın bilgi kuramından, evren konusunda da neo-Platonist düşünür Plotinos’tan etkilenmiştir. Bununla birlikte teoloji, evren ve tin konusunda Bruno, Spinoza ve Schelling’den varoluşla ilgili olarak, Kierkegaard, Nietzsche ve Max Weber’den etkiler taşır.
Jaspers, varoluşçuluğun kurucularındandır. Onun felsefesinin merkezi kavramlarından biri varoluştur (Alm. existenz). Jaspers’a göre varoluşun tam bir tanımı yoktur ancak o kendini dışa vurabilir. Bununla birlikte varoluş birtakım imkanlardan ibaret bir benliktir. Varoluş, insanın nesnel olarak bilinmeyen, kavramsal olarak ifade edilemeyen ancak hissedilen ve deneyimlenen gerçek benliğidir. Sürekli oluşum halindedir ve dolayısıyla imkanlar sahasıdır. Varoluş, kendini bireyin özgür olduğu ve özgür olarak ifade ettiği durumlarda dışa vurur. Bu sebeple özgürlük ve düşünce varoluşun temel unsurlarıdır. Zaten felsefe de varoluşun açıklanmasıdır. Özgürlük varoluştur. Jaspers bunu kesin bir dille, “insanın özgür oluşuna biz onun varoluşu diyoruz” şeklinde tarif eder. Jaspers’a göre, özgürlüğün temelini de Tanrı inancı oluşturmaktadır.
Jaspers’a göre insan, gövde olarak fizyoloji, tin olarak psikoloji, toplum olarak sosyoloji tarafından incelenir. Gerçekte ise, insana iki yöntemle yaklaşılabilir: Birincisi, araştırma olarak, ikincisi, her araştırma için yaklaşılamayan özgürlüğün varoluşu olarak. İnsan kendi konusunda bulabileceğimizden daha çok bir varlıktır. Bu nedenle, insana varoluşsal olarak yaklaşılmalıdır. Bu bağlamda, insan kendi varlığının tam olarak bilincine varırsa kendi özünü de kavrar.
Jaspers, varlıktan önce oluş sorununa çözüm aramanın gereğini ileri sürerek insanı düşüncenin odağı durumuna getirmiştir. Jaspers’ın felsefesinin odağı insanla bağlantılı varoluş sorunudur. Ona göre, felsefenin temeli insanın benliğidir. İnsan bir bütün olarak ele alınmalıdır. Bu nedenle varoluşçuluk, "bütün gerçek bilgilerden yararlanarak, bu bilgilerin üstünde bulunan ve insanın birliğini kapsayan alanı kavrama felsefesidir." Jaspers’a göre insan dünyaya yabancılaşmış bir varlıktır ve karanlık bir geçmişten meçhul bir geleceğe doğru gitmektedir ve hayat çelişkilerle doludur. Bu süreçte insan hem akıl taşımaktadır hem de varoluşa sahiptir. İnsanın varoşunu gerçekleştirmesini sağlayan şey özgürlük, iletişim ve sınır durumlarıdır Bu bağlamda, Jaspers’ın varoluşçuluk anlayışına göre insan evrende tedirgin bir varlıktır, kaygı içindedir, çözemediği sorunlarla karşı karşıyadır. Bu nedenle "yeryüzü ayaklarının altında kaymaktadır," geleceğe güveni yoktur. Bu güvensizlik onu varlığının kaynağını aramaya, evrendeki yerini bulmaya itmiştir. Varoluşçuluğun insanı anlaşılması, açıklanması gereken bir varlık olarak ele almasının başlıca nedeni de budur. Jaspers’ın bu konudaki düşünceleri, Kierkegaard, Gabriel Marcel ve Heidegger’in görüşleriyle birlikte çok geniş bir alana yayılmıştır.
KAYNAKÇA
Akgün, Tuncay. “Karl Jaspers”. Doğu'dan Batı'ya Düşüncenin Serüveni Yirminci Yüzyıl Düşüncesi, edt. Bayram Ali Çetinkaya. İstanbul: İnsan Yayınları, 2015.
Jaspers, Karl. Felsefeye Giriş. Çeviren Mehmet Akalın. İstanbul: Dergâh Yayınları, 1981.
Jaspers, Karl. Felsefi Düşünüşün Küçük Okulu. Çeviren Sedat Umran. İstanbul: Birleşik Yayıncılık, 1995.
Jaspers, Karl. Descartes ve Felsefe. Çeviren Akın Kanat. İzmir: İlya Yayınevi, 2001.
Jaspers, Karl. Felsefi İnanç. Çeviren Akın Kanat. İzmir: İlya Yayınevi, 2001.
Yazar : Özkan YILDIZ (Erzurum Teknik Üniversitesi)