koşullu buyruk

[Tr. Alt. hipotetik imperatif ][Alm. hypothetischer Imperativ ] [Fr. impératif hypothétique ] [İng. hypothetical imperative ]  

Kant’ın ahlak felsefesinde koşulsuz buyruk (kategorik imperatif) ahlaki eylemlere temel olmasına rağmen, koşullu buyruk (hipotetik imperatif) istenilen amaçlara ulaşma konusunda önem kazanır. Koşullu buyrukta, amaca ulaşmak ve belli koşulları yerine getirmek için bir takım ilkelerle yola çıkılır. Aynı zamanda bu buyruk, kendisi aracı yapıldığında başka bir şeyin gerçekleşmesi için hangi araçların kullanılması ya da seçilmesi gerektiğini gösteren bir buyruk olarak karşımıza çıkar. Kant, koşullu buyruğun iki türünü belirler: Eğer amaç sadece istenilen şeyse buyruk problematiktir, bu bir beceri buyruğudur. Amaç herkesin doğal biçimde istediği şey ise, örneğin mutluluk gibi, bu buyruk assertorik, pragmatiktir. Buna göre, Koşullu Buyruk kendi içinde ilk olarak koşulu, ikinci olarak da sonuçları belirler. Koşullu buyruğun temelinde yapılan eylemin hedef-çıkar odaklı olması ve eylemlerin sonuçlarına dikkat etmesi bulunur ki bu eylemler, dış etkilere daima açıktır. Koşullu buyruk, özünde gizli bir “Eğer...” taşır ancak biz bu eğer’i sadece buyruğun anlamından çıkarabiliriz. Örneğin ‘Tutumlu ol!’ söyleminden ‘Eğer tutumlu olursan, zor durumda kaldığında işine yarar’ sonucunu çıkarırız. Burada anlaşılacağı üzere tutumlu olma kişi için faydalıdır. Bu bağlamda, koşullu buyruğun geri planında yapılan eylemin bir fayda getirip getirmeyeceği önem kazanır. Dolayısıyla, koşullu buyrukta erişilmek istenilen amaç ya başarıdır ya da mutluluktur. Bu buyrukta bireyin kullandığı akıl salt pratik akıl değil, teknik pratik akıldır. Çünkü akıl burada özgür değil, bağımlıdır ve belirli bir amacı vardır. Her zaman bir koşula dayanan bu buyruk; “istediğin bir sonuca varmak istiyorsan, şöyle davranmalısın!” şeklinde bir yönlendirmede bulunarak kendini ortaya koymaktadır. Diğer bir ifadeyle, Kant’a göre koşullu buyruğun önermesi şu şekildedir:  “Eğer X’i istiyorsan, Y’yi yap!” Bir başka deyişle, istenilen şeyi yapmadan önce bazı ön şartların yerine getirilmesi gerekir.

Genel olarak baktığımızda, koşullu buyruğun bir koşula bağlı olduğunu ve bu koşulun aynı zamanda göreceli bir yapıya sahip olmasının onun mutlak geçerli olmasını engellediğini görürüz. Koşullu buyruk, bize amaca ulaşmak için yerine getirmemiz gereken koşulları sunar. Bununla birlikte, her ne kadar bir amaç edinip ona ulaşmaya çalışsak da dış etkenler buna engel olabilir. Ayrıca, bu amaca ulaşmak istemeyenler de olabilir ve dolayısıyla ulaşılan amaçlar da onları ilgilendirmeyebilir. Bu nedenle, buyruğun tümel, zorunlu ve nesnel bir yapıda olması beklenemez. Mutluluk örneğini verirsek, birinin mutluluğu için zorunlu olan şeyin bir başkasının mutluluğu için zorunlu olmadığını görebiliriz. Burada bir görecelilik egemendir. Bu durumda, bütün koşullu zorunlulukların öznel ve bireyin isteklerine bağlı kalacağı kesindir. Amaç bireyin mutluluğu olduğuna göre, ortada nesnel bir zorunluluk olamaz. Çünkü burada eylemin zorunluluğu kendi içinden değil, dışarıdan gelmektedir. Kant bunu Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi adlı eserinde şöyle ifade eder:

“İnsanın eylemlerine etkiler olarak rastgele koyduğu amaçların (içerikli amaçların) hepsi görelidir. Çünkü bunlara değerlerini sağlayan şey, bunların öznenin özel yapıda olan arzulama yetisiyle ilgileridir. Bu da bütün akıl sahibi varlıklar ve isteme için geçerli-zorunlu genel ilkeler, yani pratik yasalar sağlayamaz. Bu nedenle bütün bu göreli amaçlar, ancak koşullu buyrukların nedenidirler. Başka bir deyişle, pratik ilkelerin temelinde, bazı güdüler bulunduğunda, içerik kazanırlar ve formsal niteliklerini kaybederler.” [AMT:s.30]

Kant, “Amaçları belirleyen araçları da belirlemiş olur” biçimindeki üstün ilke’nin analitik olduğunu savunur. Koşullu buyruklarda, belli bir amacı isteyip ona ulaşma, koşul olarak öne sürülür. Bu, istemenin içinden analitik bir biçimde çıkarılabildiğine göre, koşullu buyruk analitik-pratik bir biçimde kavranabilir. Örneğin, “Şu malı almak istiyorsam parasını ödemeliyim.” cümlesinde “Şu malı almak istersem” önermesi amaçlı istemimle ilgilidir. Burada o malı almam bir şarta bağlıdır ve bunu gerçekleştiremezsem o malı alamam.

Kant için, koşullu buyruk yaderkli/heterenom bir yapıdadır ve bu da istemin dıştan gelen yasalarla yönetilmesi anlamına gelir. Dolayısıyla, mutluluk eğilimlerinin ve istencinin yönettiği bir isteme de yaderklidir, doğa yasalarınca yönetilmektedir. Ayrıca, bu noktada yaderkliliğin yanında fayda-zarar ilişkisi de vardır. Kant bu noktada insan eylemlerinin maddesini duyulara, eğilimlere, isteklere amaç olarak verilen yarar değerine dayandırır.  Ona göre, bütün koşullu buyruklar maddi bir amaç içeriğinde olan buyruklardır. Amaca ulaşmak isteyenin o amaca götürecek araçları da isteyeceğini öne süren “en yüksek iyi” ilkesine dayanan bu tür bir buyruk Kant’a göre; analitik, öznel ve koşullu olduğundan ahlaklılığı oluşturacak nesnel yapıyı sağlayamaz. Kant, bireysel eğilimleri ve beklentileri ahlak alanına dâhil edilemeyecek yıkıcı şeyler olarak görür.  Bu anlamda o, bir eylemin ahlaki değerini o eylemin başarısında ya da sonucunda aramanın hem yanlış hem de boş olduğunu savunur.

Kısaca koşullu buyruk, ahlaki olarak kabul edilen koşulsuz buyruktan farklı olup sadece bir ahlak öğüdü niteliğindedir.  Bunların koşulsuz buyrukta olduğu gibi pratik bir yasa olma durumu söz konusu değildir.

KAYNAKÇA

Akarsu, B. 1.Kant’ın Ahlak Felsefesi, İstanbul: İnkılap Yayınevi, 1999

Cassier, E. Kant’ın Yaşam ve Öğretisi, Çeviren D. Özlem, İstanbul: İnkılap Yayınevi,  1996.

Charlier, C. What Ought I To Do?, Trans: J. M. Todd, London: Cornel Uni. Pres,  2000.

Demir, A. Kant Ahlak Siyaset, Ankara: Siyasal yayınevi,  2020.

Goldman, L. Kant Felsefesine Giriş, Çeviren Afşar Timuçin, İstanbul: Metis Yayınevi,  1986.

Heimsoeth, H. I. Kant’ın Felsefesi, Çeviren T. Mengüşoğlu, İstanbul: Remzi Kitapevi, 1986.

Kant, I. Salt Usun Eleştirisi, Çeviren A. Yardımlı, İstanbul: İdea Yayınevi, 1993.

Kant, I. Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi, Çeviren İ. Kuçuradi, Ankara: Felsefe Kurumu Yayınları, 1995.  [Metin içi kısaltması: AMT ]

Kant, I. Gelecekte Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe Prolegomena, Çeviren İ. Kuçuradi ve Y. Örnek, Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları, 1995.

Kant, I. Pratik Aklın Eleştirisi, Çeviren İ. Kuçuradi, Ü. Gökberk ve F. Akatlı, Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları,  1999.

Mengüşoğlu, T. Kant ve Scheler’de İnsan Problemi, İstanbul: İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Yayını, 1969.

Paton, H.J. The Categorical İmperative, New York: Harper and Row, 1967.

Williams, C.T. The Concept of the Categorical Imperative, Oxford: Clarendon Press, 1968.

 

Yazar : Aysel DEMİR (Kırıkkale Üniversitesi)