Laozi

[Pinyin Lǎozi] [Wide Giles Lao Tzu] [1] [İng., Alm. ve Fr. Lǎozi veya Lao Tzu] [Gln. Çn. [2] ve Sdl. Çn. [3] 老子]

Çin tarihinin önemli düşünürlerindendir. Yapılan araştırmalar, Laozi’nın Antik Çin’de Qin Hanedanı (MÖ.221-MÖ.207) öncesinde ortaya çıkmış olan düşünce akımlarından “Dao Düşünce Akımı”nın (道家) kurucusu ve bu akımın temel metni olarak bilinen Dao De Jing’in (道德經) yazarı olduğunu göstermektedir.

Yaşamı. Laozi’nın gerçek adı ve yaşadığı dönem yaklaşık 2500 yıldır süregelen tartışmalara konu olmuştur. Düşünür hakkında en eski ve güvenilir bilgiye, Han Hanedanı (M.Ö.206-M.S.220) döneminde yaşamış olan ünlü tarihçi Sima Qian’in (司馬遷) tarihi olay ve kişileri kaydettiği eseri Shi Ji’de (史記- Tarihçinin Kayıtları) rastlanmaktadır. Söz konusu kayıtta Laozi’nın, Konfüçyüs’ten yirmi yıl büyük olduğu tahmin edilen ve “Lǎo Dān” (老聃) adıyla anılan bir kütüphane memuru olduğundan söz edilmektedir. Aile adının Lǐ (李), ön adının Ěr (耳) ve doğum yerinin Chu Beyliği (楚國) olarak kaydedildiği biyografide; doğum tarihine, ne zaman ve nerede öldüğüne dair kesin bir bilgiye ulaşılamamaktadır.

Düşüncesi. Laozi felsefesinin temelini iki önemli kavram oluşturur. Bunlar; evren ve varlıktır. Laozi, evrenin mükemmel düzeninden yola çıkarak, varlıkların en üstünü olan insana örnek olabilecek ideal bir yaşam biçimi önermektedir. Bu noktada Laozi’nın en önemli savı; yaratıcı düzen olarak tanımladığı Dao (道)’ın evren ve varlığı yaratma faaliyetinin model alınmasıdır.

Laozi’nın bu bağlamda ortaya koyduğu Dao düşüncesi, Çin tarihinde ilk kez ortaya atılan sistematik bir “evren oluşum ve varoluş teorisi” olma niteliğini taşımaktadır. Laozi’nın evrenin oluşum görüşü; öncelikle evren ve varlığın yaratıcısı olan Dao’ın özellikleri hakkında bilgi vermekte, yaratıcının varlığı meydana getirme aşamasında izlediği yol ve yöntemi anlatmaktadır. Laozi’nın tanımladığı Dao ezeli ve ebedidir; tüm varlıklar ondan meydana gelir ve ona geri döner. Bu yaratıcının yaratma eylemi metafiziksel ve fiziksel olmak üzere iki dünya arasında, çift yönlü bir hareketi takiben gerçekleşmektedir. Hareketin ilk yönü varlığın metafiziksel dünyadan fiziksel dünyaya ulaşmasını sağlarken, ikinci yönü varlığın metafiziksel dünyada konumlanan yaratıcısı Dao’a geri dönmesini sağlamaktadır. Bu, durmaksızın devam eden doğal bir deveran eylemidir. Tüm varlıklar bu doğal döngünün bir parçasıdır ve ona uyum sağlar, onunla birlikte hareket ederler.

Ancak Laozi, evren oluşum görüşünün ardından, bir de insan için varoluş görüşü ortaya koyma ihtiyacı duymuştur, çünkü insan, varlıklar arasında en üstün yeteneklere sahip olanıdır. İnsan, sahip olduğu düşünme, karar verme, hedef belirleme, seçme gibi yetenekleri sebebiyle ihtiyaçları doğrultusunda hareket etmekle yetinmeyen; duyduğu özgüvenle ihtiyaç dışı ortaya çıkan aşırı istek ve beklentilerini doyuma ulaştırma çabası içerisine giren bir varlıktır. Bu istisnai durumu, onu Dao’ın doğal deveranının dışına çıkarmakta ve doğal düzene olumsuz müdahalede bulunmasına ve düzene zarar vermesine sebep olmaktadır. Laozi’ya göre bu durum, insan için fiziksel, ruhsal ve ahlâki bozulmanın başlangıcı; insanlar arası anlaşmazlıkların ve toplumsal karmaşanın temel sebebidir. Bu aşamada Laozi ortaya koyduğu insan varoluş görüşü ile insana bu üstün yeteneklerini doğal şekliyle kullanmayı ve aslına, yani yaratıcı Dao’ın doğal düzenine geri dönmeyi öğütlemekte, bunun için de Dao’ın faaliyetlerini örnek gösteren bir dizi yöntem önermektedir.

Laozi perspektifinden bakıldığında Dao her şeyin yaratıcısıdır. Ancak Dao alışılagelmiş olan irade sahibi, güçlü yaratıcı imajından çok; irade göstermeyen, emir vermeyen, yaptırım uygulamayan, kader çizmeyen; aksine geri planda durarak varlığa özgürce var olma ve kendisi için en ideal yaşam biçimini oluşturma fırsatı tanıyan bir yaratıcı imajıyla ön plana çıkmaktadır. Laozi’ya göre Dao; “her şeyin değişime uğradığı bir ortamda, asla değişim göstermeyen ve sonsuz olan ideal bir düzen”dir. İnsan; bu kusursuz düzeni anlamak, ona uyum sağlamak ve ondan uzaklaştığı noktada, onun yöntemini örnek alarak, ona geri dönmekle yükümlüdür.

KAYNAKÇA

Ma, Dawen ve Guo, Qiyong. Xinbian Zhonguo Zhexueshi [Yeni Derleme Çin Felsefe Tarihi]. Pekin: Renmin Chuban Shi, 2004.

Sima, Qian. Shiji [Tarihçinin Kayıtları]. Pekin: Zhonghua Shuju, 1988.

Ünal Chiang, Gonca. “Üç Yönüyle Dao De Jing: Evren, İnsan ve Siyaset”. Felsefe Dünyası, sayı 54 (2011):155-171.

[1] Pinyin ve Wide Giles: Çince imlerin latinceye aktarılmasında kullanılan iki farklı transkripsiyon sistemidir.

[2] Geleneksel Çince (Taiwan-Hong Kong)

[3] Sadeleştirilmiş Çince (Ana Kara Çin)

Yazar : Gonca ÜNAL CHIANG (Ankara Üniversitesi)

  • Ayrıca Bakınız
  • dao