Mach, Ernst

1836-1919 yıllan arasında yaşamış Avusturyalı fizikçi ve filozof.

Empirist bir felsefe anlayışı geliştiren Mach, mantıkçı pozitivizmin babası olarak bilinir. Zihnin duyumlarının ötesinde kalan bir şeyi bilme gücüne sahip olmadığını, bilimsel bir teorinin duyumlann dışında kalan gerçek şeylerle ilgili bir bulgu olmayıp, yalnızca tecrübenin akışıyla ilgili bir öndeyi olduğunu öne süren Mach, bilimin çok farklı bir dizi deneyimi tek bir formülle betimlemek suretiyle, tasarruf sağladığını ve bizi hiç alışılmadık bir durumla karşı karşıya kalma riskinden kurtardığını söyler. Bilim bize, tümüyle yabancı ve alışılmadık olanın, deneyimler arasındaki tamdık bir bağıntının özel bir görünümü olduğunu göstermek, alışılmamış ve bildik olmayanı alışılmış olana indirgemek suretiyle, yaşamak için gerekli olan herşeyi sağlar.

Felsefî açıdan radikal bir pozitivist olan Mach, Kant'ın eski metafiziğin değersiz fikirlerini çöpe atmış bile olsa, bazı metafiziksel kavram ve fikirlerin, bilim felsefesinde ve hatta bilimde çok etkili olduğunu savunmuştur. Geleneksel metafiziğe bu noktadan başlayarak şiddetli eleştiriler yöneltmiş olan pozitivist Mach, atomlardan ya da elektrik akıntılarından söz ederek, tecrübenin ötesine geçen bir mekaniğin işini, kendisine düşen görevi yerine getiremediğini öne sürmüştür.

Zira Mach'a göre, bilim adamı elde ettiği başarılarla atomların gerçekten varolduğunu kabul etme durumuna gelirse, bilimin verimli çalışma alanıyla metafiziğin boş ve temelsiz spekülasyonları arasındaki sınır çizgisini aşar. Atomlarla birlikte, mutlak mekân ve mutlak zaman düşüncesinden de vazgeçilmesi gerektiğini öne süren Mach, bu durumun nedensellik için de geçerli olduğunu, doğada ne neden, ne de sonucun bulunduğunu öne sürmüştür.

Temel amacı bilimdeki tecrübe olmayan metafiziksel öğeleri ayıklayacak bir bilim yorumu ortaya koyarken, temel bilim olan mekaniği yeni baştan inşa etmek olan Ernst Mach'a göre, bize bilimsel olguları doğrudan ve aracısız olarak veren tek bir kaynak vardır: Duyular. Bilim işte, duyuların verdiği bu olgular üzerine yeni baştan inşa edilmelidir. Bununla birlikte, bize duyumlarımız tarafından verilen şeyler, ona göre, cisimler, atomlar, vbg., olmayıp, renkler, sesler, koku ve tatlardır. Bu nedenle bilim son çözümlemede duyumlarımızla ilgili olmalıdır.

Mach'a göre, deneyim bize sürekli olarak değişen, bağlantısız duyumlar çokluğu sağlamaktadır; bununla birlikte bu, mekân içinde hareket hâlinde olan cisimlere ilişkin kavramlarımızın dünyada nesnel bir temelinin bulunduğu anlamına gelmez. Doğa yasalarının salt kendimizi doğada, yabancı hissetmeme ihtiyacının ürünü olup, duyumu aşan tüm kavramların, ancak ve ancak çevremizi anlamamıza, denetim altına almamıza ve çevremizle ilgili olarak öndeyide bulunmamıza katkıda bulunduktan için ve sürece anlamlı olduklarını savunan Mach'a göre, farklı kültürlerde, bu amaçla aynı ölçüde işe yarayan farklı kavramsal çerçevelerin kullanılma olasılığı hep vardır.

Mach, buradan hareketle, iki farklı kavramsal yapı arasında bir seçim yapma imkânımız olmadığı sonucuna varmaz. Ona göre, bir kavramsal sistem, basit ve geniş kapsamlı olup, içsel çelişkilerden bağışık olduğu takdirde, diğerinden daha iyi olmak durumundadır. Bununla birlikte, Mach'a göre, bizim buradan hareketle, doğanın kendisinin de basit olduğu, bir kavramsal sistemin diğerinden daha doğru olduğu sonucuna varmamamız gerekir. Ama bir anda karşı uca geçip, bilimsel yasalarla onlara ilişkin seçimlerimizin tümüyle keyfî ve uzlaşımsal olduğunu da düşünmemeliyiz. Kavramlar sisteminin olgulara bir şekilde uydurulması gerektiğini söyleyen Mach a göre, doğa yasaları dünyaya ilişkin tasvirlerdir.

Yazar : YAZARINI BEKLEYEN MADDE....