Malebranche, Nicolas

1638-1715 yılları arasında yaşamış olan Fransız filozofu.

Temel eserleri: Recherche de la Vérité [Hakikatin Araştırılması], Traité de la Nature et de la Grâce [Doğa ve Tanrının İnayeti Üzerine] ve Entretiens sur la Métaphysique et la religion [Metafizik ve Din Üzerine Görüşmeler].

Malebranche, gerçek Hristiyan felsefesi olarak gördüğü Descartes felsefesine bağlanmış ve Geulincx gibi, zihin- beden ilişkisi üzerinde durmuştur O, iki farklı özle tanımlandığı için, aralarında ortak hiçbir nokta bulunmayan ve bu nedenle birbirine bağlanamayan iki töz, yani zihin beden ilişkisi konusunda, Tanrı'nın ruha, bedensel süreçleri birer vesile ya da araneden olarak kullanmak suretiyle ideler koyduğunu, zihinle beden arasındaki gözle görülür bağın Tanrı'nın müdahalesiyle kurulduğunu savunan okkasyonalist görüşü geliştirmiştir.
Buna göre, Descartes'ın etkileşimciliğinden farklı olarak, iki tözden hiçbirinin diğeri üzerinde eylemde bulunamayacağını düşünen Malebranche'a göre, zihinle beden arasında bir karşılıklılık, bir tekabüliyet vardır. Zihin düşünür, fakat tam ve gereği gibi konuşulduğunda, bedeni hareket ettiremez. Beden ise, Malebranche'a göre, ruh tarafından kendisine şekil verilmiş olan bir şey olmayıp, ruha Tanrı tarafından uydurulan, ayarlanan bir makinedir.

Etkileşimciliği reddeden Malebranche, okkasyonalizmiyle psiko-fiziksel paralelizme çok yaklaşmıştır. O, bu çerçeve içinde, tinsel varlıkların irâdesinin, dünyadaki en küçük bir varlığı bile hareket ettiremeyeceğini söylemiştir Zira, Malebranche'a göre, bizim, örneğin kolumuzu hareket ettirme isteğimizle, kolumuzun hareketi arasında, zorunlu hiçbir bağlantı yoktur. Kolumuzun biz istediğimiz zaman hareket ettiği ve bizlerin kolumuzun hareketinin doğal nedeni olduğumuz doğrudur. Fakat ona göre, doğal nedenler gerçek nedenler değildirler.
Şu hâlde, bizim istek ya da irâdemiz, Malebranche'a göre, bir vesile ya da raslantısal bir nedenden başka bir şey olamaz, çünkü biz, kolumuzu nasıl hareket ettireceğimizi kesinlikle bilemiyoruz. Gerçek nedensel gücün eylemde bulunduğunu ve nasıl eylediğini bilen varlık olması gerektiğini düşünen Malebranche'a göre, benim kolumun hareketinin gerçek nedeni olmam fikri çelişik bir fikirdir. Zira, gerçek bir neden, zihnin kendisiyle sonucu arasındaki zorunlu bağlantıyı keşfettiği bir nedendir.

Gerçek bir neden olmanın yaratıcı bir nedensel güç olmak olduğunu söyleyen Malebranche'a göre, hiçbir insan yaratıcı olamaz. Dahası, Tanrı yaratma gücünü insana aktarmış da değildir. Öyleyse, tek ve gerçek bir neden vardır ve o da Tanrı'dır. Fizikî nesneler arasındaki ilişki içinse, Malebranche, iki cisim çarpıştığı zaman, ikisi arasında nedensel bir ilişki bulunmadığı için, birinin hareketinin diğerinin hareketini etkileme gücüne sahip olmadığını iddia etmiştir. Onun Hume'un görüşüne çok benzeyen nedensellik görüşünün mantıksal sonucu, 'bizim herşeyi Tanrı’da gördüğümüz' sonucudur, zira dış dünyadaki nesneler bizde, bir ide ya da düşünce meydana getiremeyeceği için, tüm idelerimiz Tanrı'dan çıkar.

Malebranche işte, bu öğretiyi sınırlı varlıklar olarak bizim ezelî-ebedî ve zorunlu doğrulara nasıl sahip olabildiğimiz olgusunu açıklamak için kullanmıştır. Başka bir deyişle, bizim bir şeyi bildiğimiz zaman, Tanrı’nın zihnindeki ideleri bildiğimizi söyleyen Malebranche'a göre, bizi aydınlatmak suretiyle, bir şeyi bilme olanağı veren Tanrı'dır.

Yazar : Yazılıyor...Arda TELLİ (İstanbul Üniversitesi)