mekanikçilik
[Alm. Mechanismus] [Fr. mécanisme] [İng. mechanism] [Es. T. mihânikiye]
Yunancada “makine, araç, alet” anlamlarına gelen “mēkhanē” kelimesinden türetilmiş terimin Türkçe karşılığı.
Genel tanımı. Felsefe alanında tüm fiziksel olay ve süreçlerin, madde ve maddenin uzamdaki yer değiştirmeleriyle, yani hareketiyle açıklanmasını savunan görüş. Bu yaklaşıma göre doğadaki her şey madde ve hareketin yasaları tarafından yönlendirilir ve bu bağlamda bilinebilir ve öngörülebilirdir.
Mekanikçiliğe göre canlılar ve canlılara dair olaylar da mekanik yasalarla ele alınmalıdır. Bu bağlamda dirimselciliğin karşıtıdır. Mekanikçilik, canlılık dahil olmak üzere doğa olaylarının açıklanmasında determinist bir yaklaşımı benimser ve nedenselliği vurgular. Ayrıca materyalist felsefe ile de ilişkilidir.
Kökeni. Mekanikçiliğin öncüllerine Antik Yunan felsefesinde, Leukippos (MÖ. 5. yy) ve Demokritos (MÖ. 5. yy) gibi atomcu düşünürlerin görüşlerinde rastlanmaktadır. Bunların geliştirdiği atomcu öğretiye göre, evrende sadece atomlar ve boşluk bulunmaktadır. Atomlar, dışsal bir neden olmaksızın, kendi özsel özelliği olan hareket sebebiyle hareket etmektedir. Şekil ve büyüklük bakımından farklılıklar gösteren bu atomlar, boşlukta hareket ederken çarpışırlar ve bunun sonucunda da farklı cisimleri meydana getirirler. Cisimlerin dağılmasıyla da atomlar tekrar serbest kalır ve başka cisimlerin oluşumlarına katılırlar. Atomcu görüşe göre ruh denilen şey de özel tür atomlardan meydana gelir. Bu bağlamda bu görüşü mekanik materyalist bir görüş olarak ifade etmek de mümkündür.
Modern dönemde. Modern dönemde mekanikçilik ise modern bilimin doğuşu ve gelişimi ile ilişkili olmuştur. Doğa bilimlerindeki yeni bulgu ve anlayışlar tüm evrenin mekanik kurallara göre işlediği fikrinin gelişmesine zemin hazırlamıştır. Bu dönemde Galileo Galilei (1564-1642), Johannes Kepler (1571-1630) ve Isaac Newton (1643-1727) gibi bilim insanları bir yandan doğanın açıklanmasında matematiği öne çıkarmışlar öte yandan da doğanın yasalarını da ortaya koyarak mekanikçi görüşlerin gelişmesine hizmet etmişlerdir.
Mekanikçi evren anlayışının bir diğer temsilcisi ise Pierre Simon Laplace’tır (1749-1827). Matematikçi, fizikçi ve astronom olan Laplace mekanik determinist niteliğe sahip görüşleri savunmuştur. Bunların dışında bilimsel ve felsefi çalışmalarıyla mekanikçiliğe katkıda bulunan başka düşünürler ve bilim insanları da olmuştur.
Mekanik evren anlayışının gelişmesinde dönemin teknolojik gelişmelerinin de önemli bir etkisi olmuştur. Özellikle saat gibi kendiliğinden çalışan makineler, evrenin de böyle bir makine olabileceği görüşünün şekillenmesinde etkili olmuştur.
Doğa bilimlerinde başlayan mekanikleşme sürecine René Descartes (1596-1650) da önemli bir katkıda bulunmuştur. Onun makine-hayvan yaklaşımı, insan dışında hiçbir canlıda ruhun bulunmadığı ve hem insanların hem de diğer canlıların bedenlerinin bir makine gibi mekanik kurallara göre işlediği anlayışı, hayvanlar dünyasını da mekanikleştirmiştir. Buna göre canlı ile cansız arasındaki fark sadece karmaşıklık düzeyi ile ilgilidir. Thomas Hobbes (1588-1679) ise aynı dönemde, mekanikçiliği siyaset felsefesine uygulayarak insanı ve insan davranışlarını da resme dahil etmiştir.
Bu eğilim, yani insan dahil olmak üzere tüm doğanın mekanikleştirilmesi eğilimi 18. yüzyılda da devam etmiştir. Burada öne çıkan düşünür Julian Offray de La Mettrie’dir (1709-1751). Fransız mekanik materyalistlerinden olan La Metrrie, L’homme machine (Makine İnsan) isimli eserinde insanın da bütün yönleriyle bir makine olduğunu savunmuştur. Ancak mekanikçiliğin gelişimi, özellikle canlıları ve daha da önemlisi insanı da kapsayacak bir şekilde gelişmesi tartışmalara yol açmış ve dirimselci görüşlerin gelişmesine etki etmiştir.
Günümüzde. Günümüzde bilim ve felsefenin çeşitli alanlarında mekanikçi görüşler önemini korurken, 20. yüzyılın başlarından itibaren ortaya çıkan yeni bilimsel bilgiler, kuramlar ve felsefi görüşler bu mekanikçiliği farklı açılardan eleştirmeye ve sınırlılıklarını da göstermeye başlamıştır.
Doğa bilimleri alanında özellikle de kuantum fiziği gibi yeni yaklaşımlar, mekanikçi determinist evren anlayışını sarsmıştır. Bu yeni anlayışlar, atom altı parçacık seviyesinde deterministik yaklaşımların mümkün olmadığı, dolayısıyla da evrenin tümüyle hesaplanabilir, yani öngörülebilir bir makine gibi işlemediği düşüncesine yol açmıştır.
Felsefe alanında fenomenoloji ve varoluşçuluk gibi yeni öğretiler ve görüşler ise özgür irade ve bilinç gibi bazı konuların açıklanmasında mekanikçi yaklaşımların yetersiz kaldığını veya yanıldığını dile getirerek mekanikçiliğin eleştirisini yapmışlardır.
KAYNAKÇA
Harper Douglas, "Etymology of mechanism," Online Etymology Dictionary, accessed July 2, 2025, https://www.etymonline.com/word/mechanism.Cevizci, Ahmet, Felsefe Tarihi, İstanbul: Say, 2021.
Mayr, Ernst. Biyoloji Budur. Çeviren: Afife İzbırak. İstanbul: Say, 2017
The Editors of Encyclopaedia Britannica. "mechanism." Encyclopedia Britannica, February 14, 2007. https://www.britannica.com/topic/mechanism-philosophy.
Whitfield, Peter. Batı Biliminde Dönüm Noktaları. Çeviren: Serdar Uslu. İstanbul: Küre, 2007.
Yazar : Harun ÇAKAN (Gaziantep Üniversitesi)