Peirce, Charles Sanders

1839-1914 yılları arasında yaşamış olan, pragmatizmin kurucusu, bir mantık, dil, iletişim ve genel işaretler teorisi kuramcısı, olağanüstü üretken bir mantıkçı ve evrimsel, psiko-fiziksel olarak monistik bir metafizik sistemi geliştiricisi olan Amerikalı bilim adamıdır.

Yaşamı. 1905’den sonra kendi görüşünü William James, John Dewey ve diğerlerinin “pragmatizm” olarak adlandırılan görüşlerinden ayırt etmek için “pragmatisizm” olarak adlandırdı. Genel işaretler kuramını ise “semiotik” olarak isimlendirdi. Geçimini sağlamak için jeodezi ve kimya ile uğraşırken, yine de bilimsel felsefeyi ve özellikle mantığı gerçek mesleği olarak gördü. Çeşitli branşlardaki araştırmaları sırasında, bir yandan matematik, matematiksel mantık, fizik, jeodezi, spektroskopi ve astronomiden, diğer yandan psikoloji, antropoloji, tarih ve ekonomiye kadar son derece geniş bir konu yelpazesi üzerine ciltler dolusu yazılar yazdı.

Eserleri ve görüşleri. Muhtemelen Peirce’ün en iyi bilinen eserleri, toplu olarak “Illustrations of the Logic of Science” başlığıyla Kasım 1877’den Ağustos 1878’e kadar Popular Science Monthly’de yayınlanan altı makalelik bir dizinin ilk iki makalesidir. İlki “The Fixation of Belief”, ikincisi “How to Make Our Ideas Clear” başlığını taşır. Bu makalelerin ilkinde Peirce, saf gerçekçiliği kabul etmemekle tutarlı bir şekilde, bilimsel yöntemin diğer şüpheleri ortadan kaldırma ve “inancı sabitleştirme” yöntemlerine üstünlüğünü savundu. Doğru bilginin gerçek örneği olarak bilimsel bilgiyi öngördü. Ona göre doğruluk Hegelci idealizmde olduğu gibi soyut bir şey değildir, etkileri görülebilen somut olgulara karşılık gelir. Bu nedenle tüm bilim adamlarının eninde sonunda üzerinde görüş birliğine varabilecekleri bir sonul olgusal gerçeklik olarak karşımıza çıkar.

Bu makalelerin ikincisinde Peirce açık kavramların “pragmatik” bir kavrayışını savundu. Her şeyden önce pragmatizmi bir anlam kuramı olarak ortaya attı. Pragmatizmi, anlaşılması güç olan ve ayrıca anlamları soyut, bulanık ya da belirsiz olan kavramların anlamlarını aydınlatma yöntemi olarak ileri sürdü ve bunun için “pragmatik maksim” adını verdiği ilkeyi oluşturdu. Bu ilkeye göre anlamları bulanık olan kavramların, anlamları açık olanlarla, koşullu önerme kalıpları içinde adım adım yerleri değiştirilir. Bu işlem kavramın anlamında gerçek bir açıklık sağlanıncaya kadar devam eder. Bunun sonucunda kavram Descartesçı soyut bir açık seçikliğe değil, gerçek duyusal, olgusal, nesnel açıklığa kavuşur. Kavram, Peirce’ün “pragmatik açıklık” dediği bu açıklık derecesine kavuşunca pragmatik anlamı elde edilir. Peirce’ün pragmatik anlam tanımı şudur: “Olasılıkla pratik sonuçları olabilen etkileri düşünelim, o zaman sahip olduğumuz kavramın nesnesini algılamış oluruz. Böylece bu etkilerin kavramı, bu nesne ile ilgili kavramımızın bütünüdür.”

Yaklaşık 1867’den önce mantıkçılar çıkarımları tümdengelim çıkarımı (deduction) ve tümevarım çıkarımı (induction) olmak üzere iki sınıfa böldüler. Tümdengelim çıkarımına “zorunlu çıkarım”, tümevarım çıkarımına ise “olası çıkarım” da denir. Bu tarihte Peirce tümevarım çıkarımı ve geriçıkarım (abduction) olarak adlandırdığı birbirinden tamamen farklı iki olası çıkarım sınıfı olduğunu savundu. Geriçıkarımı zaman zaman hipotez (hypothesis) veya artdeyi (retroduction) olarak da adlandırdı. Peirce geriçıkarımı tümdengelim çıkarımındaki önermelerin yerlerini değiştirmek suretiyle elde etti. Tasım iki öncül ve bir sonuç önermesinden meydana gelen bir tümdengelim çıkarımıdır. Barbara I. kalıptan geçerli bir tasımdır ve formu şudur: Tüm M’ler P’dir; tüm S’ler M’dir; bundan dolayı, tüm S’ler P’dir. Bu çıkarımdaki M yerine “bu torbadaki toplar”, S yerine “rastgele seçilen toplar”, P yerine de “beyaz” terimlerini koyarsak bu çıkarım şu şekilde ifade edilir: Bu torbadaki tüm toplar beyazdır; tüm rastgele seçilen toplar bu torbadandır; bundan dolayı, tüm rastgele seçilen toplar beyazdır.

Yukarıdaki Barbara tasımının birinci öncülü ile sonucunun yeri değiştirildiğinde şu tasım elde edilir: Tüm S’ler P’dir; tüm S’ler M’dir; dolayısıyla tüm M’ler P’dir. Bu tasım yukarıdaki örneklemeyle ifade edildiğinde şöyle olur: Tüm rastgele seçilen toplar beyazdır; tüm rastgele seçilen toplar bu torbadandır; dolayısıyla bu torbadaki tüm toplar beyazdır. Bu bir tümevarım çıkarımıdır.

Yukarıdaki Barbara tasımının ikinci öncülü ile sonucunun yeri değiştirildiğinde ise şu tasım elde edilir: Tüm M’ler P’dir; tüm S’ler P’dir; dolayısıyla tüm S’ler M’dir. Yine aynı örnekleme uygulandığında tasım şöyle ifade edilir: Bu torbadaki tüm toplar beyazdır; tüm rastgele seçilen toplar beyazdır; dolayısıyla tüm rastgele seçilen toplar bu torbadandır. İşte Peirce tümevarım çıkarımından farklı olan bu olası çıkarıma “geriçıkarım” adını verdi.

Peirce şeyleri üçlü gruplara, üçlemelere ve üçlü ilişkilere yerleştirmeye düşkündü. Gerçekten de her tür şeyin en temel kategorilerini “birincilik”, “ikincilik” ve “üçüncülük” kategorileri yaptı ve şeyleri sıklıkla “birinciler”, “ikinciler” veya “üçüncüler” olarak tanımladı. Örneğin, “olasılık”, “gerçeklik” ve zorunluluk” üçlemesiyle ilgili olarak, olasılığı birinci, gerçekliği ikinci ve zorunluluğu üçüncü olarak adlandırdı. Yine, nitelik birinci, olgu ikinci, alışkanlık (veya yasa veya kural) üçüncüydü. Yine, varlık birinci, bağıntı ikinci, temsil üçüncüydü. Yine, kavram birinci, önerme ikinci, çıkarım üçüncüydü. Liste uzayıp gider.

Peirce’ün yazıları 1930’larda The Collected Papers of Charles Sanders Peirce adı altında yayınlanmaya başlandı.

 

Ayrıca Bakınız: pragmatizm, mantık (bilim).

 

KAYNAKÇA

Misak, Cheryl, ed. The Cambridge Companion to Peirce. Cambridge: Cambridge University Press, 2004.

PEIRCE, Charles Sanders. Collected papers of Charles Sanders Peirce. Cambridge: Harvard University Press, 1974.

Yazar : Nazlı İnönü (İstanbul Üniversitesi)