Polanyi, Michael

Descartes'la başlayıp, Viyana Çevresi düşünürlerine kadar uzanan tarihsel süreç içinde savunulmuş olan nesnel ve kesin bilgi idealine şiddetle karşı çıkan çağdaş bilim felsefecisi.

Bilimin kendisine bağlılık duyduğumuz bir inançlar sisteminden başka hiçbir şey olmadığını öne süren Polanyi, bilimin açıklanması söz konusu olduğunda, dışsalcı bir yaklaşımı benimsemiştir. Başka bir deyişle, bilimin kendi iç mantığıyla değil de, içinde yer aldığı tarihsel ve toplumsal bağlama dayandırılarak açıklanmak durumunda olduğunu öne süren M. Polanyi'ye göre, bilim adamı toplumsal bir varlık olduğu için, bilimin bir sosyolojisi olmak gerekir, öte yandan, Polanyi'ye göre, tüm bilgi türleri gibi, bilimsel bilginin de, aklî ve akıldışı öğeleri vardır. Başka bir deyişle, bilim dediğimiz bilgi kümesi, aklî, dile getirilebilir, formüle edilebilir olup, bilimsel metinlerden ve ders kitaplarından öğrenilen açık bilgiyle ustadan veya hocadan öğrenilirken, metinlerde yer almayıp, dile getirilemeyen zımnî bilgiden meydana gelir. Bunlardan açık bilgi bir şeyin ne olduğunun bilgisidir, buna karşın zımnî bilgi, bir şeyin nasıl yapılacağının, nasıl icra edileceğinin bilgisidir. Bilimin istendiği zaman her insan tarafından tekrarlanabilecek olan deney ve gözlemlere dayandığı yaygın görüşünü onaylamakla birlikte, bunun, bilimin yalnızca çok küçük bir bölümünü teşkil ettiğini savunan Polanyi'ye göre, bilimi salt deneylerinin tekrarlanabilirliğiyle açıklamak yanlış olur. Bilim, ona göre, büyük ölçüde bilim adamlarının eğitimleri sırasında içselleştirdikleri zımnî bilgiye dayanır.

Bilim adamı bu zımnî bilgiyi, bağlı bulunduğu araştırma geleneğinin ustalarından öğrenir. Keşif yapmak, Polanyi'ye göre, o konuda keşifte bulunmaya kanalize edilmiş olmayı gerektirir. Bilim deneylerinin tekrarlanabilirliğine dayanır, fakat bu durum keşifler için geçerli değildir, zira keşif tekrarlanamaz bir şeydir. Tekrarlanamayan bir şey olarak keşif, rasyonel kurallara indirgenemez. Yalnızca düzenlilik gösteren, tekrarlana- bilen bir şeyin kurallarının olabileceğini, dolayısıyla biricik olanın bir yönteminin olamayacağını söyleyen Polanyi'ye göre, içeriği keşiflerde aranmak durumunda olan bilimin kesin ve değişmez bir yöntemi olamaz.

Yazar : YAZARINI BEKLEYEN MADDE....