Polybios

[İng. Polybius] [Fr. Polybe] [Alm. Polybios] [Yun. Πολύβιος]

Hellenistik dönemin en önemli tarihçilerinden biri kabul edilen Polybios (MÖ y. 200–118) özellikle tarihyazımı, siyasal analiz ve nedensellik anlayışıyla klasik tarih yazıcılığında belirleyici bir figürdür. Antik Yunan tarihçiliği geleneğini sürdüren ancak Roma’nın yükselişine tanıklık eden bir yazar olarak yalnızca geçmişin kaydını tutmakla kalmaz, aynı zamanda tarihsel süreçlerin açıklanması ve anlaşılması için kuramsal çerçeveler de sunar.

Yaşamı ve Eserleri. MÖ 200 dolaylarında Yunanistan’da Akhaia Birliği’nin önemli şehirlerinden biri olan Megalopolis’te doğan Polybios hem devlet adamı hem tarihçi kimliğiyle öne çıkar. Babası Lykortas bir devlet adamı ve komutandı; bu da Polybios’un genç yaşta siyasi ve askeri işlerle ilgilenmesine ön ayak oldu. Doğduğu kentin mensubu olduğu Akhaia Birliği’nde önemli siyasi görevler üstlendi. MÖ 168 yılında Roma’ya karşı girişilen Pydna Savaşı'ndaki yenilginin ardından Roma’ya rehin olarak gönderilen 1000 kadar Akhaialı aristokrat arasında yer aldı. Roma’ya esir olarak götürüldükten sonra dönemin nüfuzlu simalarından Scipio Aemilianus’un himayesine girmesiyle hem politik hem de entelektüel çevrelere dahil oldu. Bu sayede Roma iç siyasetini ve yönetim yapısını bir gözlemci olarak yakından inceleme imkânı buldu. MÖ 146’da Kartaca’nın yıkılışına yerinde tanık olmuş, bu süreci bizzat gözlemleyerek tarihsel anlatısına dâhil etmiştir. En önemli eseri olan Historiai (Tarihler) MÖ 264-146 arasındaki olayları konu alır ve özellikle Roma’nın dünya egemenliğine yükselişini açıklamayı amaçlar. Orijinalde 40 kitaptan oluşan eserden yalnızca ilk beş kitabı tam, geri kalanı ise parçalar hâlinde günümüze ulaşmıştır.

Tarih ve Nedensellik. Polybios’un tarih anlayışı teleolojik değildir; aksine, neden-sonuç ilişkilerine dayanan analitik bir yaklaşıma dayanır. Onun tarihyazımı geçmiş olayları yalnızca anlatmak değil, onları anlamak ve anlamlandırmak üzerine odaklanmaktadır. Olayların nasıl geliştiğini değil neden geliştiğini sorarak ilerler. Bu yönüyle Aristoteles’in bilimsel bilgi anlayışına yaklaşır. Polybios tarihin öğretici bir yönü olduğunu, özellikle devlet adamları için bir rehber işlevi gördüğünü düşünür. Onun için tarih deneyime dayalı bir pratik bilgi biçimidir.

Anakyklosis Teorisi (Devlet idare usullerinin dönüşümü). Polybios’un felsefi yönünün en açık biçimde görüldüğü kavram siyasal döngü ya da anakyklosis (κύκλος / kýklos — “döngü”) kuramıdır. Bu kurama göre, siyasal rejimler doğar, gelişir, yozlaşır ve yerini bir diğerine bırakır. Bu dönüşüm döngüseldir: monarşi zamanla tiranlığa, aristokrasi oligarşiye, demokrasiyse anarşiye dönüşür. Bu sürecin doğasında yozlaşma vardır. Ancak Roma idari rejim açısından örnek alınması gereken bir yapıdadır; Roma'nın başarısını karma anayasa fikrine bağlar. Cumhuriyet, monarşik (konsüller), aristokratik (senato) ve demokratik (halk meclisleri) unsurların bir dengeyle aynı idare usulünde birleştiği karma bir sistemdir. Bu yapı rejimin yozlaşmasını ve siyasal çöküşü geciktirir. Polybios’un bu kuramı modern siyaset düşüncesi üzerinde, özellikle Machiavelli, Montesquieu ve hatta 18. yüzyıl Amerikan siyasal düşüncesi ve Amerikan kurucu babaları üzerinde epey etkili olmuştur.

Bu teori yalnızca tarihsel bir gözlem değil, aynı zamanda insan doğasının siyasete yansıması olarak da görülür. Polybios’a göre her rejim kendi içindeki zayıflıkla bozulmaya yatkındır; bu da siyasal tarihsel sürecin kaçınılmaz devinimini doğurur.

Roma’nın Yükselişi ve Evrensel Tarih. Polybios’un tarihyazımındaki bir diğer özgün katkı, katholikē historia (καθολική ἱστορία), yani evrensel tarih fikridir. Ona göre yalnızca yerel olayların incelenmesinin çok anlamı yoktur; gidişatı tümden kavramak için bütün Akdeniz dünyasını etkileyen gelişmelerin beraber gözlemlenmesi gereklidir. Roma’nın yükselişini evrensel bir olay olarak değerlendiren Polybios, bu sürecin ardında yatan ahlaki, siyasal ve askeri nedenleri anlamaya çalışır. Roma'nın başarısını yalnızca silah gücüyle değil, anayasal yapısıyla ve mos maiorum (ataların gelenekleri) gibi ahlaki değerlere bağlılığıyla açıklar.

Tarafsızlık ve Gözlem. Polybios’a göre iyi tarihçi ne yergiyle ne de övgüyle olayları çarpıtmaz. “Bir tarihçi dostlarına iyilik etmek için yalan söylememelidir” diyen Polybios, olayları yerinde gözlemlemeyi (autopsia), belgeleri karşılaştırmayı ve tanıklarla görüşmeyi ilke edinmiştir. Bu yönüyle modern tarihçiliğin öncüllerinden biri olarak değerlendirilmiştir. Polybios eserini yazdığı sırada henüz cereyan etmekte olan hadiseleri ele alması açısından bir yönüyle de çağdaş tarih yazımı gayretine girmiştir.

Etki ve Mirası. Polybios’un düşünceleri Ortaçağ boyunca görece sınırlı bir ilgi görse de, kendisi ve fikirleri Rönesans ve Aydınlanma dönemlerinde yeniden keşfedilmiştir. Özellikle karma yönetim teorisi 17. ve 18. yüzyıl siyaset düşüncesinde önemli bir yer edinmiştir. Montesquieu’nün Kanunların Ruhu Üzerine (De l’esprit des lois) eseri doğrudan Polybios etkisi taşır. Edward Gibbon gibi tarihçiler de onun yöntemsel titizliğini övmüşlerdir.

KAYNAKÇA

Eckstein, Arthur M. Moral Vision in the Histories of Polybius. Berkeley: University of California Press, 1995.

Fornara, Charles. The Nature of History in Ancient Greece and Rome. Berkeley: University of California Press, 1983.

Meier, Christian. The Greek Discovery of Politics. Çev. D. McLintock. Cambridge: Harvard University Press, 1990.

Momigliano, Arnaldo. Essays in Ancient and Modern Historiography. Oxford: Basil Blackwell, 1977.

Polybios. Historiai, Akdeniz Dünyası ve Romanın Yükselişi, I. ve II. Kitap, Çev. Oğuz Yarlıgaş, İstanbul: Alfa, 2022.

Walbank, F. W. Polybius. Berkeley: University of California Press, 1972.

Walbank, F. W. A Historical Commentary on Polybius. 3 cilt. Oxford: Clarendon Press, 1957–1979.

Yazar : Oğuz YARLIGAŞ (Medeniyet Üniversitesi)