ruh

[Yun. ψῡχή , psykhe ] [Lat. anima ] [Alm. Seele ] [Fr. âme ] [İng. soul ]

1.(Günümüzde) Felsefe ve psikolojinin ortak bir terimi olan ruhtan kişinin benliğini oluşturan düşünsel, duygusal, duyumsal ve etik yetilerin bütünü anlaşılmaktadır. Sokrates öncesi düşünürlerden XVII. Yüzyıl  felsefesine gelinceye kadar ruhun ne olduğu sorusuna çeşitli yanıtlar verilmiştir.

2.(Sokrates öncesi düşünürlerde) Psykhe’nin sözcük anlamı “nefes”, “soluk”, “üfleme” gibi kavramlara karşılık gelmektedir. Ruh sözcüğünün Latince karşılığı olan anima ile ruhun İslamiyet’teki bir biçimi olan nefs de benzer bir şekilde “soluk” sözcüğünden türetilmiştir. Ruhun, Sokrates öncesi düşünürlerde temel özellikleri devindiricilik, canlı cansız tüm varolanlara içkinlik ve maddi /cisimsel olmayıştır. Ruhu, karşıt güçleri uyumlu (harmonia) kılan bir ilke olarak tanımlayan Pythagoras, önceki filozoflarda görülmeyen bir yenilik olarak ruhun ölümsüzlüğü fikrini geliştirmiş; gençliğinde Hindistan’a yaptığı gezilerin de etkisiyle bir ruh göçü öğretisini savunmuştur.

3.(Sokrates ve sonrası) Ruh kavramının geçirdiği dönüşümde Sokrates de önemli uğraklardan biri olmuştur. Sokrates, Atina’nın yerleşik tanrıları olan Olympos tanrılarının yerine daimon olarak adlandırdığı bir ruhtan söz eder. Sokrates’e göre bu daimon onu kamu işlerinden uzak tutmakta ve haksızlık karşısında sessiz kalamamasına neden olmaktadır. Sokrates’in daimonu kişiye dışarıdan etki eden bir güç olmamakla birlikte bireysel diyebileceğimiz açık ve net bir bilinçlilik haline de karşılık gelmemektedir. Sokrates’in yarı bilinçli daimonunu kişiye özgü bir bilinçlilik durumuna dönüştüren Platon olmuştur. Sokrates’in en sadık öğrencilerinden biri olan Platon’a göre insanın karakteri onun ruhudur (daimon). Ruh, insanı hem yaşarken hem de ölümden sonra gözeten bir güçtür. Ruhu iyi olan, yani erdemli olan insan mutludur (eudaimonia). Pythagorasçılıktan da etkilenmiş olan Platon, ruhun ölümsüz olduğunu savunmuştur. Platon Phaidon, Phaidros gibi diyaloglarında bu konuya ilişkin çeşitli kanıtlamalar sunmuştur. Platon hem Devlet isimli eserinde hem de Phaidros’ta ruhun erdemli olmasını parçaları arasındaki uyumda görmüştür. Aristoteles’e göre de ruh (psykhe) öncelikle bir canlılık kaynağıdır. Canlı, cansızdan beslenmesi, büyüyüp gelişmesi ve sonunda ölmesi yönleriyle farklılaşır. Tüm bunlar bedendeki bir iç yasa aracılığıyla gerçekleşir. İşte ruh da bir iç yasa olarak bedenin kuvvetlerini gerçekleştirmesini sağlayan biçimsel bir ilkedir. Ruh yaşam ilkesi olduğu için bedenden ayrılamaz. Aristoteles üç çeşit ruhtan söz eder: Kendilerini besleme ve büyütme yetisine sahip bitkisel ruh. Hareket etmek, hissetmek, arzu etmek, öfkelenmek gibi yetilere sahip olan hayvansal ruh. Ve bünyesinde daha aşağı ruhlar olan bitki ve hayvan ruhunu da barındıran ayrıca akıl (nous) yetisine de sahip olan insansal ruh. Sadece insana özgü olan akıl yürütme yetisi, insanın bitkisel ve hayvansal yaşamın ötesine geçmesine ve erdemli bir yaşam sürmesine olanak sağlar. Erdemli olmak, Aristoteles’e göre insanın işi ya da görevidir. Aristoteles’in ruh görüşü, tabakalı yapısıyla hem Sokrates öncesi filozoflarda görülen doğayla bir olma özelliğine sahiptir hem de tıpkı Platon’da olduğu gibi bir bilinçlilik taşımakta, insanın yaşamını yönlendirmesinde etkin bir güç olarak karşımıza çıkmaktadır.

4.(Helenistik Dönem ve Ortaçağ) Ruh, Helenistik dönemdeki felsefe okullarında da önemli bir kavram olmuştur. Stoa Okulu ruhun bir nefes (pneuma) olduğunu; hem evrenin hem de insan yaşamının temeli olduğunu iddia ederken; Epikürosçular ruhun tıpkı diğer şeyler gibi maddi bir varlığı olduğunu öne sürmüştür. Plotinos’un sistemi ortaçağda hem İslam hem de Hıristiyan dünyasında beden ve ruha bakışı oldukça etkilemiştir. Ortaçağ düşüncesinde bedenin kötülüğün kaynağı olarak kabul edilmesi de yine Plotinos’tan devşirilmiştir. Genel anlamda Ortaçağ filozofları için ruh, hem tanrısal bir doğaya sahiptir hem de tutkuların alanıdır. Ruh artık ilkçağdaki gibi doğanın bir parçası değildir, zamanın ve mekânın dışında bir güçtür. İlkçağ filozofu için önemli olan yaşadığımız süre boyunca ruhun erdemi, huzuru iken ortaçağ filozofu için bu dünyadaki yaşam ikincildir. Ortaçağ filozofu için önemli olan ruhun öte dünyadaki yaşamıdır.

5.(Descartes ve sonrası) Descartes’a göre ruh (anima) düşünen ama uzamı olmayan bir tözken (res cogitans); beden uzamlı ama düşünemeyen bir tözdür (res extensa). Descartes’ın temellerini attığı ve hem kendisini hem de sonraki düşünürleri çokça uğraştıracak olan ruh-beden düalizmi sorunu, birbirinden tamamen ayrı yasalara bağlı olan ve birbirine etki edemeyen iki töz olduğu düşüncesine dayanmaktadır. Descartes insanın bedeni de dahil olmak üzere doğada varolan her şeyi bir makine olarak görmüştür. Bu sistemde hayvanlar da ruha sahip olmayan; duygu ve düşünce taşımayan otomatlardır. Ölüm, beden makinesini çalıştıran hayati organlardan bir veya birkaçının bozulması nedeniyle gerçekleşir. Dolayısıyla ölüm yalnızca bedenin ölümüdür. Ruh ise ölümsüzdür.

Ruh-beden düalizmi insan ve doğayı birbirinden hiç olmadığı kadar ayırmıştır. İlkçağ filozoflarının doğanın bir parçası olarak gördüğü ruh, Descartes’la birlikte doğaya tamamen yabancı bir varolana dönüşmüştür. Ruh ve bedenin birbirine etki edemeyen, birbirinden ayrı tözler olduğu görüşü fizikalist yaklaşımların giderek kuvvetlendiği günümüz düşünce ve bilim dünyasında hala savunulagelmektedir.

KAYNAKÇA:

Aristoteles. Ruh Üzerine. Çeviren. Ömer Aygün ve Y. Gurur Sev. İstanbul: Pinhan Yayıncılık,2018.

Bergson, Henri. Ruh Teorileri-İnsan Ruhu ve Kişiliği. Çeviren Esat Burak Altıntaş. İstanbul: Pinhan Yayıncılık, 2020.

Capelle, Wilhelm. Sokrates’ten Önce Felsefe I ve II. Çeviren Oğuz Özügül. İstanbul: Kabalcı Yayınevi, 1995.

Copleston, Frederick. Helenistik Felsefe. Çeviren Aziz Yardımlı. İstanbul: İdea Yayınevi, 2009.

Descartes, Rene. Duygular ya da Ruh Halleri. Çeviren Çiğdem Dürüşken. İstanbul: Alfa Yayıncılık, 2015.

Güçlü, Abdülbaki. vd. “Tin”. Felsefe Sözlüğü içinde. 1425-1428. Ankara: Bilim ve Sanat Yayınevi, 2003.

Havelock, Eric Alfred. Platon. Çeviren Adem Beyaz. İstanbul: Pinhan Yayıncılık, 2015.

Nadler, Steven. Descartes’ın Bir Portresi. Çeviren Abdullah Yılmaz. İstanbul: Alfa Yayıncılık, 2017.

Platon. Phaidros. Çeviren Birdal Akar. Ankara: Bilgesu Yayıncılık, 2014.

Rohde, E. Psykhe-Yunanlarda Ruhlar Kültü ve Ölümsüzlük İnancı. Çeviren. Özgüç Orhan. İstanbul: Pinhan Yayıncılık, 2020.

Yazar : Ezgi DEMİR ORALGÜL (Hacettepe Üniversitesi)