Searle, John Rogers
Yaşamı ve eserleri. Amerikalı dil filozofu John Rogers Searle, 31 Temmuz 1932’de elektrik mühendisi bir baba ve tıp doktoru bir annenin oğlu olarak Denver, Colorado’da doğmuştur. 1949’da henüz 17 yaşında iken felsefe, siyaset bilimi ve ekonomi çalışmalarına Wisconsin Üniversitesi’nde başlamıştır. 1952 yılında son sınıftayken Rhodes bursu ile İngiltere’de Oxford Üniversitesi’ne geçiş yapmıştır. Burada J.L. Austin ve P. Strawson’un derslerini takip etme fırsatına sahip olmuştur. Bu sırada Oxford’daki Christ Church College’da felsefe dersleri de vermiştir. Peter Geach’ın danışmanlığında “anlam ve referans” üzerine yazdığı tezle 1959’da doktorasını alan Searle, aynı yıl Berkeley’deki California Üniversitesi’ne profesör olarak atanmıştır. Halen aynı üniversitede görevini sürdürmektedir.
Searle, 1969’da dil felsefesi alanındaki en önemli çalışması olan, dilbilim ve diğer alanlar üzerinde geniş bir etki yaratan Speech Acts: An Essay in the Philosophy of Language’ı (Söz Edimleri: Dil Felsefesi Üzerine Bir Deneme) yayınlanmıştır. Ardından 1971’de The Philosophy of Language (Dil Felsefesi), 1976’da A Taxonomy of Illocutionary Acts (Sözlü Edimlerin Taksonomisi), 1979’da Expression and Meaning: Studies in the Theory of Speech Acts (Söylemek ve Anlatmaya Çalışmak: Söz Edimleri Çalışmaları), 1980’de Speech Act Theory and Pragmatics (Söz Edimi Teorisi ve Edimbilim) adlı çalışmaları yayınlanmıştır.
Takip eden yıllarda Searle, zihin felsefesi ve sosyal ontoloji alanlarına yönelmiş, zihin felsefesi üzerine yaptığı çalışmaları nedeniyle 2000 yılında Jean Nicod Ödülü’nü almıştır. Bu alanda yayımlanan Intentionality: An Essay in the Philosophy of Mind (Yönelimsellik: Zihin Felsefesi Üzerine Bir Deneme, 1983), Minds, Brains and Science. (Zihinler, Beyinler ve Bilim, 1984), The Rediscovery of the Mind (Zihnin Yeniden Keşfi, 1992), Mind, Language and Society: Philosophy in the Real World (Zihin, Dil ve Toplum. Gerçek Dünyada Felsefe, 1997), The Mystery of Consciousness (Bilincin Gizemi, 1997), Consciousness and Language (Bilinç ve Dil, 2002), Freiheit und Neurobiologie (Özgürlük ve Nörobiyoloji, 2002), Mind: A Brief Introduction. (Zihin: Kısa Bir Giriş, 2004) ve Neuroscience and Philosophy: Brain, Mind and Language (Sinirbilim ve Felsefe. Beyin, Zihin ve Dil, 2007) önemli çalışmaları arasındadır. Sosyal ontoloji üzerine olan başlıca önemli eserleri ise The Construction of Social Reality (Toplumsal Gerçekliğin İnşaası, 1995) ve Making the Social World. The Structure of Human Civilization’ dır (Sosyal Dünyayı Oluşturmak. İnsan Uygarlığının Yapısı, 2010).
Felsefesi. Searle’ün sistemi, bugüne kadarki yaşamı boyunca yöneldiği üç alandan -dil felsefesi, zihin felsefesi ve sosyal ontoloji- oluşur. İlk olarak Söz Edimleri adlı çalışmasında ortaya koyduğu ve ünlendiği dil felsefesini geliştirir. Hocası J.L. Austin’in dilsel eylemlerin anlaşılması üzerine yaptığı araştırmaları söz edimleri teorisine dönüştürür. Dili yalnızca insanlara özgü bir şey olarak görme ve dilin yalnızca gerçekliği temsil etmediğini aynı zamanda dil yardımıyla yeni bir gerçeklik de yaratılabileceğini belirtme, Searle’ün teorisinin özgün yanıdır.
Söz edimi teorisi, konuşmacının dili bir eylem olarak kullanmasından yola çıkar. Bu teoride bir dilsel ifade, tercihen bir cümle ile belirli bir dilsel eylem türü, yani bir söz edimi türü arasındaki ilişki incelenir. Bu, dilsel ifadenin konuşmacı tarafından bir dinleyiciye yöneltildiği ve böylece dilsel bir eylemin gerçekleştiği bir durumda yapılır. Söz edimlerini iletişimin en basit ve temel biçimi olarak gören Searle, dili amaçlı bir davranış olarak ele alır. Bu amaçlı davranış, “ifade edilebilirlik ilkesinin” önemli bir rol oynadığı kurallar ve ilkelerden etkilenir. İfade edilebilirlik ilkesi ile söz ediminin iletişimin temel birimi olduğu tezi birlikte ele alındığında, söz edimi kavramı, konuşmacının söylemek istediği şey, bununla amaçladığı, söylenen cümlenin veya dilsel unsurun anlamı, dinleyicinin anladığı şey ve dilsel unsurları yöneten kurallar arasında birtakım bağlantılar olduğunu gösterir. Böylece söz edimi teorisinin temel hipotezi olarak Searle dili, konuşmanın kurallarla yönetildiği bir davranış biçimi olarak varsayar. Burada dil, insan davranışının sosyal kurallarla yönlendirilen bir biçimi olarak düşünülür. Bu düşüncesi onu, dili iyi biçimlendirilmiş ifadeler sistemi olarak anlayan Saussure’un yapısal dilbilim teorisinden ve aynı zamanda üretim kuralları olarak gören Chomsky’nin üretici dilbilgisi teorisinden ayıran en temel düşünce olur.
Söz edimi teorisi ile yalnızca dilsel performansın gerçek kurallarını formüle edebilme iddiasında olmayan, aynı zamanda genel dil kurallarında kapsamlı bir dilsel anlam teorisinin temelini gören Searle, bu bakış açısıyla dil teorisinin zihin teorisinin bir parçası olarak yorumlanması gerektiği tezine bağlanır. Bu yüzden onun bilgisayar modeline yönelik eleştirisi, onun genel dil teorisinden kaynaklanmaktadır. Ona göre herhangi bir otomatik dil işleme, ifadelerle yalnızca ifade biçimini dikkate alan ancak ifadelerin genel insan eylemindeki kullanımını dikkate almayan kurallara göre çalışabilir. Öte yandan insanların, biyolojik ve kültürel gelişimleri nedeniyle yönelimselliğe (intentionality) sahip olma ve ortak eylemlerle ilgili pragmatik kuralları anlama ve takip etme yeteneği vardır. Böylece insanın sahip olduğu dilin, yapay zekâ gibi diğer formların ve canlıların sahip olduğu dilden farklı olduğunu vurgular. Bu dil, diğer formların ve canlıların kullandığı dillerden farklı olarak yalnızca biçimsel ve sentaktik birtakım kurallara bağlı olarak oluşan bir yapıda değil, daha karmaşık ve katmanlı bir yapıdadır. Searle, dilin bu karmaşık ve katmanlı yapısının arka planında toplumsal süreçlerin bulunduğunu belirtir ve dil, bilinç ve toplumsallık arasındaki ilişkiye dikkat çeker.
İçinde yaşadığımız dünyada fizik, kimya ve diğer doğa bilimleri tarafından açıkça açıklanamayan fiziksel, kimyasal ve biyolojik gerçekliklerin dışında para, mülkiyet, evlilik, sözleşmeler gibi var olduğuna inandığımız ve kabul ettiğimiz için var olan insan yapımı birtakım gerçekliklerin de olduğunu belirten Searle, bu tür gerçekliklerin yapısını açıklamaya çalışırken dil felsefesi ve zihin felsefesinde geliştirdiği yönelimsellik, işlevsellik, kurucu kurallar gibi felsefi kavramları sosyal ontolojisinin merkezi kavramları olarak tekrar kullanır.
KAYNAKÇA
Mittelstraß, Jürgen. “Searle”. Enzyklopädie Philosophie und Wissenschaftstheorie, P-So: 744-745. Stuttgart/Weimar: J.B. Metzler, 1995.
Searle, John Roger. Sprechakte. Ein sprachphilosophischer Essay. Çeviren Rolf ve Renate Wiggershaus. Frankfurt a.M.: Suhrkamp, 1983.
Searle, John Roger. Mind, Language, and Society. New York: Basic Books, 1998.
Searle, John Roger. Toplumsal Gerçekliğin İnşası. Çeviren Muhittin Macit ve Ferruh Özpilavcı. İstanbul: Litera Yayıncılık, 2005.
Searle, John Roger. “Social Ontology: Some Basic Principles”. Papers: revista de sociologia, sayı 80 (2006): 51-71.
Searle, John Roger. Zihin: Kısa Bir Giriş. Çeviren Deniz Saraç. İstanbul: Albaraka Yayınları, 2021.
Mittelstraß, Jürgen. “Searle, John Rogers”. Enzyklopädie Philosophie und Wissenschaftstheorie P-So: 744-745. Stuttgart/Weimar: J.B. Metzler, 1995.
Yazar : Elif DÜZGÜN (Erzurum Teknik Üniversitesi)