şema

"[Yunanca 'skhema'dan; İng. schema; Fr. schéma; Al. schema]. 1 En genel anlamda, karmaşık bir bütünün ana unsurlarını ve işleyişini ortaya koyan çizim; tasvir ettiği şeyin ana çizgilerine indirgenmiş resim. 2 Buradan teşmil yoluyla, bir ders, kitap ya da makalenin muhtelif bölümleri arasındaki bağlantıları belirten kısa serim, plân. 3 Biraz daha özel olarak da, gerçekliğin birbirleriyle uyuşmaz öğelerini, aklın temin ettiği araçlarla özetleyerek, bu gerçekliğe ilişkin bir tasarım, tasavvur ya da imge sahibi olunmasuu mümkün kılan kavramların tümü. İşte bu anlamda, Kant nedensellik benzeri empirik olmayan kavramları deneysel olgulara uygulamak için, üçüncü bir unsura, aracı bir tasarıma ihtiyaç bulunduğunu savunarak, bu öğeye transendental şema adını vermiştir. Başka bir deyişle, Kant'a göre, olağan durumlarda, kavram ile nesne arasında, bir türdeşlik veya aynıcinstenlik bulunduğu için, kavramları nesnelere uygulamada hiçbir güçlük olmaz. Bununla birlikte, kategoriler ve zaman ya da sezgi formları söz konusu olduğunda aynı rahatlığı bulamayız. Başka bir deyişle, nedensellik kavramını, birini neden, diğerini sonuç olarak görecek şekilde ardışık olaylara uygulamak, nedensellik kavramı zorunluluğu içerdiği, ama zorunluluk da deneyimimizdeki bir unsur olmadığı için hayli problematikdr. Kant, bu güçlüğü gidermek, kategorileri empirik olgulara nasıl uygulanabildiğini açıklayabilmek için söz konusu transendental şemalardan yararlanır. Şemalar, bir bakıma entellektüel, diğer bir balama duyusal tasarımlardır. Örneğin nedensellik kategorisi için şema, bir kurala göre zamansal ardışıklıktır. Kant, Kritik der Reinen Vernunft [Saf Aklın Eleştirisi] adlı temel eserinde anlama yetisinin kategorilerinin, duyarlığın sezgilerinin fenomenlere uygulanması işlemine şematizm adını vermiştir, öte yandan, insanın gerçekliğin unsurlarını duyarlık aracılığıyla ve empirik sezgiden hareketle soyutlamasına ve yeniden kurmasına imkân veren süreç şemalaştırma olarak tanımlanır,"

Yazar : YAZARINI BEKLEYEN MADDE....