sosyal bilimler felsefesi

[Alm. Philosophie der Sozialwissenschaften ] [Fr. philosophie des sciences sociales ] [İng. philosophy of social sciences ]

Sosyal bilimlerin ortaya çıkışı. Sosyal bilimler günümüzde kurumsallaşarak üniversitelerdeki yerlerini almış olsalar da 19. yüzyılın ortalarına dek çoğu bağımsız birer bilim olarak kabul edilmiyordu. Bu nedenle gerek toplumlarla ve topluluklarla gerekse de bireylerle ilgilenen farklı çalışma alanlarının bilim olup olmadıkları sorusu sosyal bilimler felsefesinin başlangıcını oluşturur. Bu süreçte, sosyal bilimlerin önünde aşması gereken önemli engeller vardı. Bunlardan en önemlisi büyük başarılara imza atan ve büyük bir prestije sahip olan doğa bilimlerinin bir norm oluşturmasıydı. Doğa bilimleriyle sosyal bilimler arasında nasıl farklar olduğu, sosyal bilimlerin ne dereceye kadar doğa bilimlerine benzeyebileceği ya da benzemesi gerekip gerekmediği en önemli tartışma konularıydı. Bu konular daha çok sosyal bilimler felsefesinin yöntemi üzerine yoğunlaşan alanı oluşturdu. Bu konudaki en önemli ilk felsefi katkı Alman filozof Wilhelm Dilthey’ın çalışmalarıyla başlamıştır. Ancak 19. yüzyılın başlarındaki dönemin Alman felsefesinin de etkisiyle Dilthey tarafından başlatılan tartışmanın merkezinde tarih ve tarih felsefesi olmuştur. Sonrasında ortaya çıkacak tarih dışındaki sosyal bilimlerin felsefi olarak tartışılması içinse 19. Yüzyılın sonlarını beklemek gerekecektir.  

Akımlar. Sosyal bilimlerin hem bilim olarak kabul edilmesinde hem de sosyal bilimler felsefesindeki tartışmalarda en etkili akım doğalcılık olmuştur. Doğalcılığın temel tezi, sosyal bilimlerin doğa bilimlerini model olarak kabul etmesi ve yöntemi ile hedefleri açısından olabildiğince doğa bilimlerine benzemesi gerektiğidir. Doğa bilimleri, nasıl doğal dünyadaki düzenlilikler temelinde yasalar bulmaya çalışıyor ve bulduğu yasalara dayanarak doğal olayların gelecekte nasıl olacağı konusunda olabildiğince doğru tahminler gerçekleştirmeye çalışıyorsa, sosyal bilimler de sosyal dünyadaki düzenlilikleri araştırmalı, var olan sosyal yasaları keşfetmeli ve sosyal dünyadaki tahmin edilebilirliği artırmalıdır. Bu da sosyal alandaki araştırmaların olabildiğince empirik verilere dayandırılarak nicelleştirilmesi anlamına gelir. Doğa bilimine benzeme konusunda gösterilen bu doğalcı çabaların sosyal bilimlerin bilim olarak kurumsallaşmalarında faydalı olduğu reddedilemez bir olgu olsa da, sosyal bilimler teorisi içinde doğalcılığa karşı ciddi tartışmalar yaşanmıştır ve yaşanmaktadır. Hermeneutik, postmodernizm ve yorumculuk (interpretivism) gibi doğalcılık karşıtı akımlar, sosyal bilimlerin nesnelerin doğasının doğa bilimlerinin nesnelerinin doğasından temelden farklı olduğunu, dolayısıyla sosyal bilimlerin hem amaçları hem de yöntemleri ve hedefleri açısından doğa bilimlerinden ayrıldığını savundular. En önemli fark, sosyal bilimlerin nesnelerini “anlama” dediğimiz özel bir düşünsel eylemi gerektirmesidir. Doğa bilimlerinin nesneleri, örneğin bir kimyasal tepkime ya da bir gezegenin yörüngesi, ardında gizli anlamlar taşımaz. Sosyal bilimlerde ise her zaman anlam söz konusudur; insan davranışları ve yaratıları, toplumsal eylemler, kültürel öğeler, tarihsel olaylar ve hatta ekonomik süreçler her zaman karmaşık bir anlam ağının içerisinde bulunurlar ve sosyal bilimci ancak bu anlam ağına nüfuz ederek tüm bunlar hakkında bilgi üretebilir. Anlam öğesinin bu derece merkezi olması sosyal bilimlerde doğa bilimlerinde yakalanan türden bir nesnellik düzeyinin yakalanmasının olanaksızlığını göstermekle kalmaz, ayrıca bu tip bir nesnelliği ideal bir hedef olmaktan çıkarır. Hedef daha ziyade dinamik bir anlama sürecidir; bu süreçte hem anlaşılan şey üzerinde kaçınılmaz bir etki yaratılacak hem de anlayan kendini daha iyi bir şekilde anlayarak değişecektir.

KAYNAKÇA

Dilthey, Wilhelm. Hermeneutik ve Tin Bilimleri. Çeviren Doğan Özlem. İstanbul: Notos Kitap, 2012.

Fay, Brian. Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi: Çokkültürlü Bir Yaklaşım. Çeviren İsmail Türkmen. İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 2017.

Gulbenkein Komisyonu. Sosyal Bilimleri Açın. Çeviren Şirin Tekeli. İstanbul: Metis Yayıncılık, 2018.

Lee, R. E.; Wallerstein, I. (der.) İki Kültürü Aşmak. Çeviren Aysun Babacan. İstanbul: Metis Yayıncılık, 2007.

Snow, C. P. İki Kültür. Çeviren Tuncay Birkan. Ankara: Tübitak Yayınları, 2019.

Yazar : Deniz SOYSAL (Süleyman Demirel Üniversitesi)