tin

[Alm. Geist] [Fr. esprit] [İng. spirit] [Lat. spiritus] [Yun. pneuma, nous — soluk, nefes] [es. t. ruh]

1– Evren ilkesi. Özellikle stoa felsefesinde: Evren usu, evren ruhu; etki yapan, biçim veren, canlandıran ilke.

2–  a. Doğal yaşam ilkesinden ayrı olarak, yüksek, doğaüstü, Tanrısal ilke.
      b. Tanrının dolaysız yaratıcı etkinliği.

3– Felsefeye Anaxagoras’ın yerleştirmiş olduğu “nous”, Herakleitos’un getirmiş olduğu “logos” anlamında:
      a– Dünyanın usa uygun düzen ilkesi;
      b. Zamandan bağımsız olanın, zamandışı olanın, zamansız olanın ilkesi,
      c. Ruhun uslu yanı. (Aynı zamanda: logistikon.)

4– Yaşamdan ayrı olarak düşünme ve bilinç ilkesi (Descartes’ta cogitatio).

5– Düşünen insanın etkinliği; düşünce ilkesi. Özdeğe, fizik etkinliğe ve iç güdüsel etkinliğe karşıt.

6– Kendini içgüdülerin belirlenmişliğinden kurtaran, özgür olan, değerlere, anlam içeriklerine kendini açan. M. Scheler’de insanı insan yapan ilke; usun yanında duygu ve isteme edimlerini de içine alır.

7– Tin, zaman zaman usa (ratio’ya) indirgenerek ruha karşı olan, cansız, “yaşama düşman” bir ilke olarak görülür (Ludwig Klages).

8– Bireysel ruh anlamına (özellikle dinbilimsel anlamda) “tinler ya da us taşıyan ruhlar” (Les ésprits ou âmes raisonnables) Tanrılığın imgeleridirler (Leibniz). Tini (spiritus-pneuma) ruhtan (anima-psykhe) ayırmak gerekir. Ruh, organik ve duyusal yaşamın ilkesidir (hayvanların da ruhundan sözedilir), tin ise yalnız insana özgü düşünme yetisidir. Ancak Türkçe’de ruh sözcüğü tin yerine de kullanılagelmiştir, örneğin Hırisyanlıktaki “kutsal ruh” (le Saint Esprit).

Yazar : YAZARINI ARAYAN MADDE....