töz

[İng. Substance ; Essence ] [Fr. Substance ]  [Alm. Substanz ] [Es. Yun. Ousia ] [Lat. Substantia ]  [Fars-Arap cevher . جوهر]

1-(Genel felsefi anlamıyla)  Felsefede, var olanların temelinde yatan/bulunan dayanak konumundaki gerçekliği ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. Batı ve İslam felsefesinde töz (cevher), başka bir varlığa ihtiyaç duyan ilineğin (araz) tersine kendi kendini idâme ettiren varlıktır. Tözler ontolojik olarak temeldirler; her şeyin onlardan oluştuğu veya metafiziksel olarak onlara dayandığı şeylerdir; diğer şeylere göre bağımsız ve dayanıklıdırlar; kısacası töz “başka her şeyin, varoluşu bakımından kendisine bağlı olduğu, fakat kendisinin varoluşu açısından başka hiçbir şeye ihtiyaç duymadığı varlık”tır.

2-[Batı Felsefesinde]

(Platon’da) İdeler kuramı felsefe tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul edilebilir. Platon'da ideler, sabit ve değişmez varlıklar anlamında kullanılmışlardır; dolayısıyla ebedi formlar ya da var olanların oluşturucu ilk-örnekleri olarak töz görevi gören varlıklardır.

(Aristoteles’te) Felsefesinin merkezinde yer alan bir kavramdır. Kategoriler kitabı bağlamında Aristoteles’e göre, tüm nesneler ya tözün kendisidir ya da onun halleridir; tözün anlamını kavramak için onu, birincil töz (primary substance) ve ikincil töz (secondary substance) olarak iki şekilde ele almak gerekir.  Buna göre, töz, ilkin toprak, ateş, Sokrates gibi bir tür basit nesneye gönderme yapan yanıyla birincil töz olarak; sıcak, bilge gibi tek tek nesnelere yüklenebilen hallere gönderme yapan yanıyla da ikincil töz olarak düşünülmelidir. Metafizik kitabı bağlamında ise töz, madde ve form kavramları aracılığıyla ele alınır. Madde, nesnenin hammadesine, form ise nesnenin neliğine ilişkindir ve madde ile form arasında hiyerarşik bir dizilim söz konusudur. Madde olmaksızın form, form olmaksızın maddenin tek başına bir varlığından söz etmek olanaklı değildir.

(Descartes'ta) Olmak için başka bir nesneye ihtiyaç duymayan şey olarak tanımlanır. Buna göre ilkin Tanrı tözdür; çünkü var olmak için hiçbir şeye gereksinim duymaz; fakat tanrının varlığı, hiçbir şeye gereksinim duymadan kendinden yola çıkarak ona ulaşan bir başka töz aracılığıyla, yani akıl/ruh ile kanıtlanır; dolayısıyla tanrı dışında, düşünebilen töz ve düşünme özelliği olmayan maddi töz olarak iki tür töz vardır.

(Kant'ta) Algılayan öznenin algılayışının ötesinde var olan bir kalıcılıktan çok algının temel iki formu ve anlama yetisinin kategorilerinin ortak işleyişi sonucunda oluşan bir birleşikliktir.

(Hegel’de) Anlama yetisi ile nesne arasında Kant’ta olduğu gibi bir boşluk yoktur; ussal olan gerçektir ve gerçek olan da ussaldır. Hegel, tözü mutlak ve öz olarak kendi başına kabul eder; töz, form veya akıl olan varlığın mutlak özüdür.

3-[İslam felsefesinde]

İslam filozofları, töz hakkında, genellikle Aristoteles'in görüşlerinden etkilenmişlerdir.

(Kindî) İlk İslâm filozofu el-Kindî, fizik âlemdeki oluşu-bozuluşu açıklamak üzere bu kavramı tahlil etmiş, bu âlemdeki değişmeleri cevher ve onun mukabili olan araza ait değişiklikler olarak sınıflandırmıştır. Kindî ayrıca Tanrı için, "Türü yoktur, zaman değildir, mekân değildir, hâmil ve mahmûl değildir, kül ve cüz değildir, cevher ve araz değildir" diyerek Tanrı'ya cevher denilemeyeceğini de belirtmiştir.

(Fârâbî) Yapıtlarında Tanrı'ya açıkça cevher der. Fârâbî'ye göre Tanrı, cevheri ve zâtıyla ezelî olandır ve ezelî oluşunda başka bir varlığa muhtaç değildir. Onun cevheri, varlığının devamı için yeterlidir; onun cevherinde bölünme yoktur, o kendine mahsus bir cevheri olması bakımından tektir.

(İbn Sînâ) cevher, varlık, dolayısıyla mantık, kategorilerinin başta gelenidir. Filozofa göre varlık, başka bir şeyde (mevzûda) bulunan ve bulunmayan şeklinde ikiye ayrılır. İkinci durumdaki varlık, bir konuda (mevzû) bulunmamasından ötürü cevher adını alırken birinci durumdaki, bu cevherin "taşıdığı" varlık olarak araz adını alır. Bu temellendirmede konu ile cevher özdeş anlam kazanır. Zira filozofa göre, konu, cevher olmasaydı başka bir konuda bulunacaktı ki bu zihni saçmalığa götürür; dolayısıyla bir şey konu ise cevherdir.

KAYNAKÇA

Aristoteles. Kategoriler. Çeviren Saffet Babür. İstanbul: İmge Kitapevi Yayınları, 1996.

Aristoteles.  Metafizik. Çeviren Ahmet Arslan. İstanbul: Sosyal Yayınları, 1996.

Cevizci, Ahmet.  Felsefe Sözlüğü. Ankara: Ekin Yayınları,1996.

Çüçen, A.Kadir. Felsefeye Giriş. Bursa: Asa Kitapevi, 2007.

Descartes, Rene. Metafizik Üzerine Düşünceler . Çeviren Çiğdem Dürüşken.  İstanbul: Kabalcı

Yayınları, 2013.

Farabi. Füsusül Hikme. Çeviren Tahir Uluç. İstanbul: İnsan Yayınları, 2021.

Howard, Robinson. “Substance”. Stanford Encyclopedia of Philosophy. http://plato.stanford.edu/entries/substance/,(2004).

Kant, Immanuel. Arı Usun Eleştirisi . Çeviren Aziz Yardımlı. İstanbul :İdea Yayınevi, 2003.

Lowe, EJ. The Possibility of Metaphysics: Substance, Identity, and Time . Oxford: Clarendon Press, 2001.

Platon. Timaios, Çeviren Furkan Akdenir. İstanbul: Say Yayınları, 2015.

Üçer, İbrahim Halil.  İbn Sina Felsefesinde  Suret Cevher ve Varlık.  İstanbul: Klasik Yayınları 

Yazar : Faezeh AKDENİZ (Dr.)