varoluş

[Alm. Dasein, Existenz] [Fr., ing. existence] [Lat. existentia] [es. t. vücut, mevcudiyet]

1– Var olan, gerçeğe dayalı olarak var olan, gerçek varlık; özün karşıtı, bir şeyin ne olduğu, nasıl olduğu değil, var olduğu olgusu. Şöyle ya da böyle biçim almış her türlü özelliklerin dışında burada olma, nitelikçe belirlenmemiş salt var olma olgusu.

2– (Skolastik felsefede) Her var olanın, her gerçek olanın (Tanrıdan kum tanesine değin) gerçekliği.

3– (Dar anlamda) Uzay ve zamanda, burada ve şimdi, var olan. (Düşüncel nesnelere ve Tanrıya uygulanmaz.)

4– (Varoluş felsefesinde) Günümüz varoluş felsefesinin kurucusu Kierkegaard’a bağlı olarak: Bütün var olanlardan, bütün doğal ya da düşüncel olarak verilmiş varlık düzenlerinden ve varlık bağlarından ayrılarak tek başına kalmayı, Tanrı ya da hiçlik önünde yapayalnız olmayı göze alan insanın varoluşu; bunun yanında hiçbir zaman bir nesne gibi verilmemiş olan, hiçbir zaman olmuş bitmiş bir varlık olarak hazır bulunmayan, tam tersine yalnız özgürce bir kendi kendini gerçekleştirme yoluyla gerçek ve yaşanabilir olan, insan varoluşunun kendi kendisi olma ya da olmama olanağı; kişinin kendi kendisi olarak (kendisi ya da Tanrı önünde) saltık bir sorumluluğun ciddiyetiyle eylemesine ve düşünmesine yol açan kaynak.

Yazar : YAZARINI BEKLEYEN MADDE....