Viyana Çevresi

[Alm. Wiener Kreis] [Fr.  Cercle de Vienne]  [İng. Vienna Cirle]

Moritz Schlick öncülüğünde toplanarak Viyana çevresi ismiyle tanınan bir grup bilim insanı sonrasında mantıksal pozitivistler ya da mantıksal olgucular olarak bilinen ekol haline gelmiştir. Bu grup, Ernst Mach Derneği adına 1929’te yayınlanan “Bilimsel Dünya Anlayışı: Viyana Çevresi” (Wissenschaftliche Weltauffassung: Der Wiener Kreis) başlıklı bildiri ile fikirlerini toplu bir şekilde ilan etti.  Mantıksal pozitivizm 20. Yüzyılda bilim felsefesinin temel tartışmalarını belirlemiştir.

1924’de başlayan grup ilk olarak Sclick çevresi olarak biliniyordu. Temsilcileri arasında Moritz Schlick, Rudolf Carnap, Otto Neurath, Hans Hahn, Herbert Feigl, Friedrich Waismann, Philipp Frank, Hans Reichenbach gibi isimler bulunur. İlk olarak Avrupa’da başlayan hareket, Nazi rejiminin yükselişi ve Schlick’in 1936’da suikaste uğrayıp öldürülmesini takiben çevre üyelerinin büyük kısmının  dağılmasıyla sona ermiştir. Ancak üyeler ABD’ye göç ederek Anglo-Sakson dünyada analitik felsefenin kurumsallaşmasına önemli katkılarda bulunmuştur.

Viyana çevresinin temel ilkeleri, metafiziğin bilimden arındırılması (metaphysikfreie Wissenschaft), doğrulamacı anlam teorisi (Alm. Verifikationismus; İng. verificationism), duyu verisinin güvenilir kaynak olarak görülmesi, bilim ve bilim-olmayan ayrımı, dilin mantıksal analizi, metafiziğin elenmesi konularıdır.  Çevrenin tüm üyeleri her konuda ittifak halinde olmasalar dahi yukarıda zikredilen konularda fikir birliği söz konusudur.

Analitik-Sentetik Ayrımı. Viyana çevresi sentetik apriori bilginin olabilirliğine itirazı ile bilinir. Kant’a göre metafizik sentetik apriori önermelerden oluşmaktadır. Oysa Wittgenstein’den hareketle Viyana çevresi yalnızca iki ayrı tür bilginin olabileceğini kabul eder. Birincisi dünyaya dair bir şey söylemeyen, yalnızca dünyayı gösteren matematik ve mantık, ikincisi dünyaya dair ampirik bir içeriğe sahip olan, gözleme dayalı ampirik bilimlerdir. Zaten bu iki tür bilgi üzerinde yükseldikleri için kendilerine mantıksal olgucular ya da mantıksal ampiristler demişlerdir.

Doğrulamacı Anlam Teorisi. Analitik-sentetik ayrımı doğrulamacı anlam teorisine bağlıdır.  Doğrulamacı anlam teorisine göre bir önerme, anlamlı olabilmesi için deneysel olarak doğrulanabilir olmalıdır. Ampirik bilimler gözlemsel içeriğe sahip ve dünyaya dair duyusal bir içerik ile konuşarak, matematiksel bir dil ile bu verileri ifade edebiliyor olmasına rağmen, metafizik gözlemi ve duyuları aşan genel hakikatlerden bahseder. Metafizik cümleler, gözlem ve deney ile doğrulanamayacak (töz, Geist, varolanların varlığı, yönelimsellik, arke vb.) konular üzerinde konuşması nedeniyle asla doğrulanamazlar.

Metafiziğin Elenmesi. Eğer doğru bilgi kümesi içinde yalnızca zorunlu mantıksal doğrular ve deneyle doğrulanabilir ampirik bilim önermeleri varsa bu durumda metafiziğin önermeleri saçma ve gereksiz hale gelir. Viyana çevresinin en sert ve tavizsiz olduğu nokta metafiziğe yönelik bu tutumudur. Carnap, tüm metafizik ifadelerin dilin yanlış kullanılmasından kaynaklanan sözde-cümleler (Scheinsätze) olduğunu iddia eder. Bu nedenle metafiziğin hiçbir anlam içermeyen sözde-önermeleri ortadan kaldırılmalıdır. Felsefenin yapması gereken tek iş dilin mantıksal analizidir.

Dilin Mantıksal Analizi. Tüm Viyana Çevresi üyeleri tek tek cümlelerin mantıksal analiz yoluyla incelenmesi ve her bir cümlenin duyu verisine çevrilebilecek protokol önermelere dönüştürülebileceği fikrini geliştirmişlerdir. Çevreye göre dil, mantıksal bir uzayda dünyayı doğru betimler. Dünyaya dair önermeler dilin yapısına uygun olmalıdır.

Bilimlerin Birliği. Viyana çevresi düşünürlerine göre tüm bilimler için ortak bir metot söz konusudur. O da doğrulamacılığa dayalı ve mantıksal/matematiksel dil ile ifade edilmiş önermelerden oluşan bir sistem inşa etmektir. Aynı gerçekliği aynı yöntem ile anlatan tüm bilimlerin de belirli bir hiyerarşi içinde bütüncül bir sistem oluşturacakları inancı hakimdir. Bu nedenle 1929-1937 arasında 11 ciltlik Einheitswissenschaft (Birleşik Bilimler) Ansiklopedisi çıkarmışlardır.

Eleştiriler ve Miras. Viyana çevresinin metafizik karşıtlığı ve katı dil analizine dayalı uzlaşmaz bir tutum takınması kısa sürede sert eleştiriler ile karşılaşmasına neden olmuştur. Temelde dört koldan eleştiriye maruz kalmıştır. Birincisi doğrulamacılığa yönelik eleştiriler, ikincisi tümevarımcılık eleştirileri, üçüncüsü analitik-sentetik ayrımı ve dördüncüsü tarihsel veriler ile uyumsuzluk. Popper, doğrulamacılığın bilimsel metot olmadığını iddia ederek yanlışlamacılığı teklif etmiştir. Yine deneysel tümevarımcılık da çok eleştiri almış ve bu şekilde nedensel yasa üretilemeyeceği iddia edilmiştir. Quine, analitik-sentetik ayrımının tutarlı olmadığını yeni mantıksal gelişmelere dayanarak iddia etmiştir. Quine ve Duhem, cümle bazlı mantıksal analizin mümkün olmadığını, teorilerin ancak bütüncül doğrulanabileceği eleştirisini getirmiştir.  Son olarak, bilim tarihi cephesinden Kuhn, Lakatos, Feyerabend gibi filozoflar doğrulamacılık ilkesinin bilimlerin tarihi açısından geçerli olmayan, normatif formel bir ilke olduğunu ispatlamaya çalışmışlardır.

Tüm bu eleştirilere rağmen Viyana Çevresi, özellikle analitik felsefe, mantık, dil çözümlemeleri ve bilimsel metodoloji konularında kalıcı etkiler bırakmıştır. Bugün hâlâ, metafizik tartışmalarının sınırları ve bilimin rasyonelliği gibi meselelerde Çevre’nin soruları ve yöntemleri temel referans olmaya devam etmektedir.

KAYNAKÇA

Viyana Çevresi Program Yazıları (1929/2019), çev: Hasanhan Taylan Erkıpçak, Pinhan Yayıncılık

Rudolf Carnap (1932/2014), Dilin Mantıksal Analiziyle Metafiziği Eleme, çev: Ercan Salgar, Dört Öğe, 3(6), 165-182.

Yazar : V. Metin DEMİR (Uludağ Üniversitesi)